Bıçkın ve Ağlak sözleri ve alıntılarını, Bıçkın ve Ağlak kitap alıntılarını, Bıçkın ve Ağlak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Cep telefonumuza bankadan kredi onay mesajı beklerken, Anadolu toprağının bereketini usta elleriyle yoğuran amcaların, teyzelerin yaptığı gibi bisküviler yiyoruz. Onların yaptığını değil tabii, onlarınki gibi…”
Kime verdim? Kimseye vermedim. Ahmaklık yaptım bir anlamda. Bu devirde oy kullanmamayı savunmak kolay değil. Fakat stratejiyle oy kullanmaktan da fazlasıyla rahatsızlık duymaya başladım. Ben de anlıyorum, AKP'nin gitmesi lazım ama her bölge için ayrı taktik filan derken... Kendi adıma şunu hissettim: Ben stratejik oy verme dalgasına kapıldıkça ya da bana yakın partiler aynı mantıkla oy artırmaya çalıştıkça, giderek bu ülkede daha fazla yok sayılan bir insan haline geliyorum. Halkın gerçeği diye bir şey çıkmış. Halk kim? Halk muhafazakar, halk çok dindar, halk Sünni, bayağı da milliyetçi. Halk derinlikli konuşma sevmez, halk entelektüel tipleri sevmez... Ve AKP gitsin diye onlara şirin görünmemiz lazım. Aman onlar ürkmesin, aman onlar kızmasın denirken, ben iyice ihmal edilebilir insan durumuna düşüyorum. Bu yaranmaya çalıştığımız insan tipi gerçekten halkın o kadar yüksek bir yüzdesini mi oluşturuyor, ona da emin değilim. Diyelim ki öyle. AKP gitsin diye onların oylarına talip olma stratejilerinin sınırı nedir? O kadar taviz verdikten, bütün mevzileri teslim ettikten sonra, AKP'nin gidip gitmemesi o kadar da fark yaratır mı artık?
Sayfa 340 - Can Sanat Yayınları - I. Basım: Mayıs 2018, İstanbulKitabı okudu
Dubai'ye, Abu Dabi'ye, Kuveyt'e... Bunun üstüne, o hayatı yaşayamayan göreceli yoksul ya da mutlak yoksul kitleyle de bağ kurabiliyor. İslam adına çıkışlar yapıyor, Batı'ya posta koyuyor. Biz gülü yoruz bazen, "Eeeyyy Amerika sen kimsin ya, eeeyyy Rusya sen kimsin ya, eeeyyy Avrupa Birliği sen kimsin ya..." İşte orada, Moïsi'nin kısmen doğru saptamasına geliyoruz. Aşağılanma duygusuna kapılan kesimin hoşuna gidiyor bu çıkışlar. Sonra geri adımlar atılıyormuş, tavizler veriliyormuş, meydanda başka kapalı odada başka konuşuluyormuş... Onlar o kadar önemli değil. Aşağılanma duygusuna sebep olduğu düşünülen dünya güçlerine, "Sen kimsin ya!" dedi mi? Dedi!
Sayfa 247 - Can Sanat Yayınları - I. Basım: Mayıs 2018, İstanbulKitabı okudu
Bir akşam küçük bir grup halinde oturuyoruz. Başka taburdan birkaç kişiyle sohbet açıldı. Nereden geldiyse, laf AB'ye geldi. Hemen anladık ki, dünyalar çok farklı. İçlerinden biri, "Bizi AB'ye soktular ama halktan gizliyorlar. Yakında açıklanacak," dedi. "Avrupa, bizim Siyonist hükümetin önüne anlaşmayı koyuyor. Diyor ki, dininden vazgeçersen, dilinden vazgeçersen, bayrağından vazgeçersen seni AB'ye alırız. Bizimkiler de zaten Siyonist, hemen kabul ediyorlar." Bu gizli anlaşmadan nasıl haberdar olduğunu sordum. "Biz biliyoruz," dedi. Sivil hayatta ne iş yaptığını sordum. "Afyon' da elektrik tesisatçısıyım," dedi. Aradan 20 küsur yıl geçti; o gizli anlaşma hala açıklanmış değil (gülüyor).
Sayfa 234 - Can Sanat Yayınları - I. Basım: Mayıs 2018, İstanbulKitabı okudu
"Ham yetenekle çok iyi bir edebiyatçı olabilirsiniz, klasikler arasına girecek bir ilk roman yazabilirsiniz. Ama ham zekâyla entelektüel olamazsınız, aydın olamazsınız. İyi bir roman yazdıktan sonra her konuda ahkâm kesebilecek, nutuk çekebilecek konuma geldiğinizi düşünebiliyorsunuz da çoğu zaman yanılabiliyor ve sakil görünebiliyorsunuz. Ham zekâ da kolay işlenmiyor."
Amerika bu kadar cezacı olmasa, her şeyin çok daha kötüye gideceği kadar vahim bir suç ve şiddet potansiyeli mi barındırıyor? Yoksa o cezacı anlayışın da temsil ettiği genel bir ideoloji, suç ve şiddet potansiyelini arttırıcı etki mi yapıyor?
Sayfa 384 - Tr’de cezalar AB ülkelerinden daha çok diyebiliriz.Kitabı okudu