Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz kitaplarını, Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz sözleri ve alıntılarını, Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz yazarlarını, Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlkokul ve ortaokul çağındaki çocuklar için çok faydalı bir felsefeye giriş kitabı. Ben de orta okuldayken, Türkçe öğretmenim vasıtasıyla okumuştum. Düşünmeye sevk eden bir kitap.
Uzay, gezegenler, evren, yıldızlar… Hepsi insanlara çekici gelir. Çünkü bunlar bilinmezdir. Bilinmeyen çekicidir, anlama, araştırma, gidip görme isteği uyandırır. İnsanlar, Ay’a gitmek için milyarlar harcadı. Bir gün Mars’a, hatta çok daha uzaga gidebilmek için de para harcamaya devam ediyorlar. Bu, milyonlarca hayat kurtaracak bir aşıyı araştırmak zorunlu ya da acil değil. Ama heyecan verici.
Bir tarafta bütün bildiklerimizin, diğer taraftaysa bütün bilmediklerimiz olduğunu hayal edelim, ‘Bildiklerimiz’ tarafında rahat, güvende ve kendinden eminizdır, bakmayı istediğimiz taraf burası değildir. Orada olan her şeyi zaten biliyoruz! ‘Bilmediklerimiz’ tarafında biraz endişeliyizdir, neler olacağını merak ederiz. Ama en çok bakmak istediğimiz taraf burasıdır! Bilgiyi aramamak olanaksızdır, çünkü bu duygu karşı konulmazdır.
Kapının arkasında bir gürültü duyduğumuzda, hemen meraklanır, gidip bakmak isteriz, bu duyguya karşı koyamayız.
İşte bu merak, bütün keşiflerin başlangıcıdır.
Böyle bir şeyin hiçbir zaman olmama ihtimali yüksektir; ama asla olmayacağını bildiğimizi söylemek yanlıştır. Belki, milyarlarca yılda bir kez, tek bir kez, bu gerçekleşebilir.
Kaşığın neden düştüğünü kim biliyor? Gelecek sefer yere düşeceğini neden kesin olduğunu kim açıklayabilir?
Herkesin bildiği, milyarlarca kez olan bir şeyin tekrar edeceğidir. Bu, bilgi değil. Bu, bir derse hiçbir şey anlamadan ezberlemek gibidir. Ne anlama geldiğini bilmeden ezberleyebilir ve tekrar edebiliriz. Tekrar etmek, bilmek demek değildir. Öyle olsaydı, bir papağanın bir sürü şey bildiğini söyleyebilirdik. Ama o hiçbir şey bilmez, yalnızca tekrar eder.
Dünyada kaşık gibi nesnelerin havada asılı durduğu hiçbir zaman görülmedi. Ama büyük keşifler, hep küçük bir kaşığın havada asılı durması kadar inanılmaz şeylerdir. Büyük keşifler, her zaman, her şeyin mümkün olduğunu düşünen insanlar tarafından yapılır. Ama çoğu zaman, o kadar alışkanlık kazanmışızdır ki, Bazı şeylerin farklı olabileceğini bir saniye bile düşünmeyiz. Öyle alışmışızdır ki, kendi kendimize, soru sormayı unutabiliriz. Alışkanlıklar aklı uyutur ve eleştirel zekayı öldürür.
İşte, eleştirel zekaya sahip olanların yaptığı budur: Varsayımlar öne sürer ve onları doğrulamaya çalışırlar. Düşündüklerini ya da söylediklerinin doğru olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. Böyle eleştirel zekaya, bilimsel zeka da denir.
Eleştirel zekaya sahip olmak, kabullerden ve kesinliklerden kaçınmak demektir.
Keşifler, eleştirel zekası olanlar sayesinde yapılmıştır. Tekrar etmeyi reddedenler sayesinde… İyi bildiğimize inandığımız şeye alışmayı reddederler sayesinde…