"Leydim," dedim. "Gitmeden önce sana verebileceğim hiçbir şey yok."
"geri gelme sözün hariç." Sesi çiçekler kadar yumuşaktı. Yine de fısıltısında bir uyarı gizliydi.
Gülümsedim. "Yanında bırakacak bir şeyim olmadığını kastettim, leydim."
"hatıralar hariç." Bana sokuldu.