Modernitenin getirdiği bilim kavramını temele alan post-modern anlayış, öncelikle Modernitenin bilim kavramını eleştirmekle işe başlar."Doğru bilginin tek gerçek kaynağı bilim midir?" ve " Bilim her şeyi açıklayabilir mi?" diye soran Roger Trigg, modern bilimin akılcılık üzerine temellendiğini öne sürer. Trigg, modernitenin bilim, doğru, akıl ve yöntem anlayışlarını bir kez daha irdeleyerek, bu kavramların bilgi için yeterli olup olmadığını sorgular. Trigg'e göre, modern bilim, insan aklını tek şekle sokmaktadır. Sınırlanmış insan aklı, her şeye, nesnel doğruluğu içeren bir bilim anlayışı ile bakmaktadır. Monist bir yaklaşımla hakikatin peşinde koşmanın, insanın inançlarını ve yeni bilgi olanaklarını körelttiğini ileri süren düşünür, modern bilimi tek bir yöntem, önermesi ve akılcı tutumu bakımından eleştirir. Monist, akılcı, realist ve tek yöntemci olan modern bilim, hakikati ve doğru bilgiyi de tekleştirmektedir. Buna karşılık, post-modern anlayışın tümü, bilgiyi ve gerçekliği teklikle değil, çoklukla;akılla değil, diğer olanaklarla ve tek yöntemle değil, birçok yöntemle açıklamayı kendilerine hedef seçmiştir. Çağımız, çoğulcu görüşe paralel olarak, göreceliği de benimsemiştir. Tek gerçek ve doğru yoktur. Sonuçta, bilginin kaynağı konusunda post-modern anlayış, çoğulcu kaynak ve yöntem anlayışı ile inanç kaynağını tamamen yadsımamıştır.