Evrensel tüm maddesel kesin bir biçimde tanımlanmış varlıklar olarak değilde bir olasılık dalgası olarak anlaşılabilecek bir tahta parçacık ilişkisi şeklinde gören kuantum kuramı aslında klasik fizikte savunulan atomun determinist mekanik modelinin yerini alır. Yani her şey bir olasılık dalgasıtır
Einstein’a göre evren dört boyutlu dur cisimler uzayın şeklini bozar. Gezegenler, bir çekim kuvvetinin etkisiyle değil iyiymiş uzay içinde en kısa yol izlemeleri gerektiği için güneşin yörüngesinde hareket ediyor.
Fakat hemen hemen her tür bilimsel buluş ve icatların önce çoğu insan tarafından saçma olarak kabul edildiği unutulmamalıdır. Bilimde her an, her şey Olabilir; çünkü olmaz olamaz ilkesi onda egemendir.
Akılcilar, akla dayalı ve doğuştan var olan a priori bilgileri doğru bilgi olarak kabul ederler. Deney ve gözlemi reddederler. Çünkü duyu organları, özneyi kandırabilir. Tümdengelimle akla uygun yeni bilgiler elde edilir savıni benimserler. Deneycilere göre bilginin sınırlarını yaptığımız deneyler çizer. Bilgi a posterioridir. Tümevarimla çıkarımlar yapılır. Sezgiciler, metafizigi ve önsel bilgileri kabul ederler. Bilginin sınırlarını sezginin gücü belirler savıni temele alırlar. Pragmatistler, yararlı bilgi doğrudur derler. Ne kadar çok yarar sağlıyor ve sorun çözüyorsa o kadar doğrudur. Mutlak doğru yoktur. Tüm doğrular görelidir. Varoluşcular, bilgide özne nesne ayrımını kabul etmezler. "Doğru her insana göredir" ilkelerini savunurlar.