Ben bilimle ilgili şunu temenni ederim: Bir kere bilim, haddini, sınırlarını bilmelidir. Bilim, bilimciliğe dönüşmemelidir. Tekil nesneleri incelemek anlaşılabilir bir şeydir. Ama bundan yola çıkarak gerçekliği tekil nesnelere indirgemek hiç de anlaşılabilir bir şey değildir. Bu, hakikati çarpıtmaktır. Bilim, sonuçta bilgilenmemize katkı verirken bilimcilik bizi tahakküm altına almaktadır. Bilim, tekil nesneleri açıklayabilir ama bütün hakkında konuşması alanı dışına çıkması demektir. Şayet böyle bir açıklama yapıyorsa, bilimin, evren ve insana dair açıklamalardan bir açıklama olduğu idrak edilmeli; ayrıcalıklı, biricik, tek bir açıklama olmadığı kabul edilmelidir. Gerçi İslam düşünce geleneğinde böyle bir ayrım yoktur. Yani “ilim” tekil nesneleri açıklamalı, bütün hakkında “anlam” hakkında konuşmamıalı. İslam'da böyle bir şey olmaz. Zira “ilim” kelimesinin muhtevasına zıttır bu. İlim, hem tekil nesneleri anlamakla ilgili hem de tekil nesnelerin içinde bulunduğu bütünsel anlamla ilgilidir. Bu anlamda ilim ve anlam, ilim ve metafizik, ilim ve Allah arasında bir çelişki yoktur. Allah'a inanıyorsam ilim dışlanır; metafizik varsa ilim yoktur gibi bir durum söz konusu değildir. Çünkü İslam'da bu iki alan birbirinin zıddı değildir. Birbirini tamamlayan şeylerdir.