"Nikola Tesla bir icat üzerinde çalışırken öncelikle onu gözünün önüne getiriyor. Gözünün önüne getirdiği nesne o kadar gerçekçi oluyor ki, geriye sadece hayal ettiği biçimde malzemeleri birleştirmesi kalıyor. Aynı şekilde bazen düşündüğü ve hayal ettiği nesneler o kadar kuvvetli gözünün önünde beliriyor ki, Nicola eliyle onları kovmaya çalışıyor. Bu durum Nicola Tesla’nın gördüğü ve onu travmatize eden kardeş görüntüsünü silmek için defalarca kuvvetli imgeyi gözünün önüne getirmesiyle kendini belli etmektedir. Gözünün önündeki görseli kovamayan Tesla sürekli onu kovmak için farklı bir şey düşünüyor ve annesinin “çivi çiviyi söker” öğüdünü yerine getiriyor. Ağabeyiyle yaşadığı problemi kitabın ana teması olarak okumamın bir başka sebebi de, önceleri karşılaşmakta can attığı Edison ile arasındaki ilişkidir.
Her zaman popüler olmuş bu ilişki üzerinde durmayacağım fakat Edison ve Nikola Tesla’nın ilişkilerinin onun ölen ağabeyinin gölgesi altında olduğunu düşünüyorum. Bu paragrafı sonlandırmak için kitabın içinden bir örnek çok açıklayıcı olacak: “Gecenin bir yarısı, gündüzü görmeye can atar ve görürüm. Gün soluma, gece sağıma düşer bazen. Tayfları fetheden İskender’im ben. Şimdi kendi düşüncelerimi seçebilir, onları Helios’un arabasını sürdüğü gibi sürebilirim. Hayal ettiğim şeyi görebilir, onları istediğim kadar gözlerimin önünde tutabilirim. Kendimi korumayı öğrendim. Ölüm gibi büyük bir hadiseyle başa çıkmayı öğrendim." Bilim ve Gelecek Kitaplığı - Tesla’nın hayatı ve kardeşlik ilişkileri - Batuhan Saç - Hayal gücü, duyusal hassasiyeti ve takıntıları