Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim ve Şarlatanlık

Hüseyin Batuhan

En Beğenilen Bilim ve Şarlatanlık Gönderileri

En Beğenilen Bilim ve Şarlatanlık kitaplarını, en beğenilen Bilim ve Şarlatanlık sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Bilim ve Şarlatanlık yazarlarını, en beğenilen Bilim ve Şarlatanlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne demiş Oscar Wilde;"Aptallık en büyük günahtır!" Ben de bu söze nazire olarak şöyle diyorum:"Şarlatanlık doğruya,dolayısıyla bilime karşı işlenmiş en büyük suçtur."
Bir hipotezi denetlemek, onu yanlışlamaya çalışmak demektir. Bu da karşıt bir örnek bulmakla sağlanabilir.  Böyle tek bir örnek bile bulunabilirse hipotezi yanlışianmış saymak  gerekecektir, bulunarnazsa -bulunamadığı sürece- hipotezin doğruluğuna inanmaya hakkımız var demektir. Genellikle uzun süre  yanlışlanamayan hipotezlere "bilgi" diyoruz.
Reklam
535 syf.
·
Puan vermedi
Hüseyin Batuhan beyin bu kitabı temelde "düşündürme"yi amaçlıyor. Özellikle bazı "şarlatan"ların hiçbir bilimsel araştırma sürecinden geçmemiş, gerekli kanıtlar ortaya koyulmadan "buluş " diye nitelendirdiği "özlemsel düşünüş " ürünlerini piyasaya sürmeleri ve basit ve ya bilimsel düşünüşten, daha doğrusu "düşünmeden"yoksun insanların bu şarlatanların saçma fikirlerine inanmaya meyilli oluşları ve hatta inanmaları kitabın ana temasını oluşturmakta.Hüseyin Batuhan bey ise bunlara karşı kitabında değerli fikirleriyle bizlere yol göstermeye çalışmaktadır. Düşünüyoruz, öyleyse varız! Okumanızı tavsiye ederim. Her sayfasında ayrı bir şey katacak sizlere eminim. Kendi adıma bu kitabın bana çok şey kattığını söyleyebilirim.. Kitapla kalın..
Bilim ve Şarlatanlık
Bilim ve ŞarlatanlıkHüseyin Batuhan · Bulut Yayınları · 199915 okunma
Elinizdeki kitabın biri teorik, öteki pratik olmak üzere iki amacı var:  Teorik amaç, kitabın başlığından da anlaşılacağı gibi, "gerçek bilgi"  ile "sözde bilgi" (veya "sahte bilgi") arasındaki aynmlan belirtmek,  pratik amaç ise bu bilgilerin ışığında karşılaşabileceğiniz herhangi  bir fikir veya iddiayı dogru değerlendirmenize, yani o fikir veya iddianın "inanılmaya değer" olup olmadığını saptamanıza yardımcı  olmak. Bu sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Her şeyden önce kişide bir "inanma sorumluluğu" duygusunun varolmasını gerektiri- yor. Bir başka deyişle, kişi "yanılmaktan", dolayısıyla "yanıltılmaktan" çekinen, yani "şüpheci" bir yaradılışta olacak. Zira şüphedlik  doğruluk sevgisinin bir başka yüzüdür. Bu ise hiçbir fikre kolay  kolay inanmamayı, "güç beğenir" olmayı içerir.
Uyduruyorsam kör olayım! :D
Efendim, Reich'ın dediğine bakılırsa, "bu doğanın her yerine  işlemiş elektromanyetik olmayan bir kuvvet"miş. "Orgon her an  hareket halindedir, dalga şeklinde ilerler ve genellikle Doğu'dan  Batı'ya doğru nabız gibi atar"mış. Bergson'un elanvital (yaşam kuvveti) dediği türden, ama insanın el atıp kullanabileceği bir kuvvetmiş, rengi de mavi imiş. (Uyduruyorsam kör olayım!)
İnsanlarınn anlamadıkları şeylere inanmaları ne garip!
Reklam
bir teori ne kadar soyut gibi görünse de, hiçbir zaman gözlemlerle olan göbek bağını koparmamaya dikkat etmek zorundadır.
471 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Bu kitabı iki kez okudum. Özellikle bilim alanında uğraşanların yani akademisyenlerin kesinlikle okuması gerekir. Elbette ki başkaları da okumalı ki, her buluş yaptım diyenin buluşu da sorgulanmalıdır.... İçerisinde çok fazla örnek var... Başladığınızda kesinlikle bitirirsiniz ve kesinlikle bilgi dağarcığınıza yeni bilgiler eklersiniz. Okuduğunuza asla pişman olmazsınız.
Bilim ve Şarlatanlık
Bilim ve ŞarlatanlıkHüseyin Batuhan · Bulut Yayınları · 199915 okunma
Bilim/Bilgi felsefesi ve sosyolojisi
Sizin anlayacağınız, bilimin "anatomisi" yerine "patolojisi"ni inceliyorum.
RTÜK
Şarlatanlık virüsünün yayılmasında, başta televizyon olmak üzere, iletişim araçlarının büyük "suçu" olduğu bence şüphe götürmez. Açıkçası media  para kazanma hırsı yüzünden, her türlü saçmalığın yayılmasına,  bile bile araç olmaktadır. Elbette gazeteler, dergiler, kitaplar, hatta  televizyon yayınlan özel sektöre ait olduklan ölçüde herşeyden önce "ticari" bir amaç gütmek zorundadırlar, bu nedenle de "en çok  satan" konulara yer vermeden edemezler, bu bakımdan onlann bu  "çıkarcı" davranışlannı bir dereceye kadar hoşgörüyle karşılamak  mümkün. Ancak Dr. Özel ve Ahmet Hulusi gibl tipik şarlatanlann  ve servet avetlannın devlet televizyonuna çıkanlmasına gözyummak mümkün değil, zira devletin görevi halkı eğitmek ve aydınlatmaktır, onun kafasını saçma sapan inanç ve fikirlerle doldurmaya  çalışan insaniann seslerini duyurmalarına aracı ve yardımcı olmak  değil! Bir lise öğretmeni bir tarikatçı şarlatanla birlikte nasıl devlet  televizyonunda boy gösterir? Devlet televizyonunun asıl görevi  şarlatanlıklan ve şarlatanlan "teşhir etmek" değil midir?
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.