Bilim ve Teknik - Sayı 647 (Ekim 2021)
Bilim ve Teknik DergisiBilim ve Teknik - Sayı 647 (Ekim 2021) Gönderileri
Bilim ve Teknik - Sayı 647 (Ekim 2021) kitaplarını, Bilim ve Teknik - Sayı 647 (Ekim 2021) sözleri ve alıntılarını, Bilim ve Teknik - Sayı 647 (Ekim 2021) yazarlarını, Bilim ve Teknik - Sayı 647 (Ekim 2021) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yunan mitolojisinde, kraliyet ailesi, yine bu mevsimde gökyüzünde yükselen ve yakın bölgede yer alan Andromeda, Kahraman (Perseus) ve Kanatlı At (Pegasus) takımyıldızlarıyla birlikte anılır. Kraliçe ve Kral takımyıldızları adlarını Etiyopya kralı ve kraliçesi olan Cepheus ve Cassiopeia'dan almışlardır. Bu hikâyede kızları olan prenses ise Andromeda'dır. Hikâye bu ya, Kraliçe, öncelikle kendi güzelliği ile övünmesi nedeniyle cezalandırılır ve Kutup Yıldızı etrafına yerleştirilerek sürekli dönmeye zorlanır hatta düşünmemek için zaman zaman ona tutunur. Andromeda da bir canavara yem olsun diye yakın bir yerdeki kayaya bağlanır ancak daha sonra evleneceği Kahraman (Perseus Takımyıldızı) tarafından kurtarılır.
Sayfa 85Kitabı okudu
Araştırmacılara göre, 38 proteinin kanda yüksek seviyelerde bulunması, beş yıl içinde Alzheimer gelişme ihtimalini güçlendiriyor. Bu 38 proteinden 16'sının varlığı Alzheimer riskini yirmi yıl önceden tahmin etmeyi mümkün kılıyor. Nature Aging dergisinde yayımlanan çalışmada, özellikle SVEP1 isimli bir proteinin kanda yüksek seviyelerde bulunmasının Alzheimer gelişimindeki rolünden söz edildi.
Sayfa 76Kitabı okudu
Sıcaklığı ne olursa olsun tüm cisimler sahip oldukları termal enerjiden dolayı elektromanyetik ışıma yapar. Bu ışımanın dalga boyu cismin sıcaklığına göre değişkenlik gösterir. Örneğin yıldızlar gibi sıcak cisimler yüksek enerjilerinden dolayı görünür ya da morötesi bölgede ışıma yapar. İnsan vücudu ya da Dünya gibi görece daha düşük sıcaklığa sahip cisimler ise daha düşük enerjili, yani uzun dalga boylu kızılötesi bölgede ışıma yapar.
Sayfa 52Kitabı okudu
Çin 2060'ta karbon nötr olma hedefine yönelik projeler geliştirmeye devam ediyor. Uzayda bir güneş enerjisi tesisi kurarak burada topladığı enerjiyi dünyaya ışınlamayı planlıyor. Kulağa biraz uçuk gelse de Çin 2030'a kadar uzayda 1 MW kapasitesinde bir güneş enerji santrali kurmak için kolları sıvadı bile. Hatta 2049'da bu tesisin 1 GW enerji üretmesi hedefleniyor.
Sayfa 48Kitabı okudu
Neptün'ün Keşfi
Matematiğin gücünü anlamamıza yardımcı olan en çarpıcı örneklerden biri Neptün'ün keşfidir. Neptün, diğer gezegenlerin aksine teleskopla değil, kuramsal yöntemlerle ve hesaplamalarla keşfedilmiş bir gezegendir. Bu örnekte olduğu gibi matematik, henüz gözlenmemiş olsa da Güneş sisteminde var olması gereken gezegenlere dair ipuçları verir.
Nasıl mı?
Dönemin bilim insanları 1781 yılında keşfedilen, Güneş sistemindeki 7. gezegen olan Uranüs'ün hareketinde gözlenen anormalliği, Uranüs'e en yakın gezegenler olan Satürn ve Jüpiter'in varlığı ile açıklamanın mümkün olmadığını fark etmişlerdi. Uranüs'ün gözlenen hareketinin Newton'un kütle çekim kanunu ile açıklanabilmesi için yakınında bir başka gezegenin daha bulunması gerektiğini 1845 yılında Fransız Urbain Le Verrier ve İngiliz John Couch Adams birbirlerinden bağımsız olarak gösterdiler. Neptün'ün varlığı, 1846 yılında gözlemlerle de doğrulandı.
Sayfa 26Kitabı okudu
Tüm yıldızlar yaşamları sırasında hidrojen yakmak, helyum yakmak, şişmek, küçülmek ve patlamak gibi çeşitli aşamalardan geçer. Bir yıldızın hangi aşamalardan geçeceği, kütlesine bağlı olarak değişir. Hangi aşamanın ne zaman başlayacağını tahmin etmekse kolay değildir. Büyük kütleli yıldızlar yakıtlarını çabuk tüketir, genç ölür. Güneş gibi küçük kütleli yıldızlarsa yakıtlarını daha yavaş tüketir, uzun yaşar.
Sayfa 22Kitabı okudu
Araştırmacılar tropomiyozinin çapa proteinlerindeki rolünü açıklığa kavuşturmak için hem sağlıklı hücrelerle hem kemik kanseri hastalarından alınan hücrelerle hem de laboratuvar ortamında büyütülmüş kanser hücreleriyle deneyler yapmışlar. Çalışmalar, bulundukları konumda sabit kalamayan kanserli hücrelere tropomiyozin proteinleri eklendiğinde, hücrelerin yeniden bir konumda sabit kalma yeteneği kazandığını gösteriyor.
Sayfa 16Kitabı okudu
Başka bir yanılgı COVID-19
aşısını olduktan sonra artık maske takmaya gerek kalmadığı
düşüncesi. Oysa yeterli sayıda insan bağışıklık kazanıncaya dek
maske takma, el yıkama ve sosyal mesafeye dikkat etme gibi temel önlemler gerekliliklerini
koruyor.