Ulu Han Ata Bitiği

Bilim ve Ütopya - Sayı 276 (Haziran 2017)

Bilim ve Ütopya Dergisi

Bilim ve Ütopya - Sayı 276 (Haziran 2017) Hakkında

Bilim ve Ütopya - Sayı 276 (Haziran 2017) konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
3 Kişi
5
Okunma
3
Beğeni
783
Görüntülenme

Hakkında

Bilim ve Ütopya bu sayısında Türk tarihine ilişkin çok önemli bir kapakla çıkıyor. Orhun Yazıtlarından önce yazılan ve Türklerin şu ana kadarki en eski destanı olan Ulu Han Ata Bitiği yani Ulu Han Ata Kitabı pek çok boyutuyla önem taşıyor. Birincisi, destan Türklerin ilk atası olarak anılan Ulu Han Ata'nın ve destanda ondan kırk yıl sonra yaratıldığı söylenen Ulu Ay Ana'nın ortaya çıkış öyküsünü anlatıyor ve betimliyor. Daha sonra onların çocuklarıyla devam eden Türklerin türeyişinin kökenlerine işaret ediyor. İkincisi, İslamiyetten önceki dönemi anlatan destandaki yaratılış hikayesiyle İslam'daki yaratılış öyküsünün birbiriyle olan benzerliği. Her iki yaradılış beyanında da insan çamurdan/balçıktan meydana geliyor. Ulu Han Ata Bitiği'nde de Kara Dağ'a şiddetli bir şekilde yağan yağmur bir mağaranın içindeki insana benzeyen kalıpları balçıkla dolduruyor. Su ile toprak bu kalıpta kalıyor. Bir süre sonra yazın gelişi, sıcağın ve rüzgarın birleşmesiyle dokuz ay sonra toprak canlanıp insan oluyor. Bu yaratılış öyküsünün İslamiyet'le benzerliği çarpıcı. Üçüncüsü, kitapta dikkat çeken mağara kültünün bugün de Anadolu'daki çeşitli inanç ve uygulama pratiklerinde yaşamasıdır. Dördüncüsü, kitap aynı zamanda Türk mitolojisinin de temellerini içeriyor. Güneş ve canlılık arasındaki ilişki, dağ ve yıldızların oluşumu... Ve burada sayamadığımız pekçok boyutu... Ulu Han Ata Bitiği'nin bugüne ulaşmasını sağlayan kişi Aybek ed Devâdârî adlı Mısır Memluk Devleti'nin Türk tarihçisi. Kapak makalesini kaleme alan ve bilim topluluğumuza, kamuoyuna Ulu Han Ata Bitiği gerçeğini bize ulaştıran Prof. Dr. Necati Demir hocamız kitabın bulunuşunu, tarihselliğini, gerçekliğini ve kaynağını pekçok boyutuyla, karşılaştırmalı olarak makalesinde işliyor. Hocamızın incelemesi bir kitap boyutunda da yayınlandı. Kendisine dergimize yaptığı katkı için çok teşekkür ediyoruz. Makaleyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Nazım Hikmet'in bilinmeyen ses kayıtları ve yazıları 3 Haziran 2017 partili, bilimsel sosyalist ve vatansever şairimiz Nâzım Hikmet'in ölümünün 54. yıldönümü. Nâzım'ı tanımlarken ilk sıraya partili yani örgütlü oluşunu bilerek yazdık. Çünkü günümüz popüler edebiyat yayıncılığında Nâzım Hikmet gibi büyük insanlarımızın övgüyle içi boşaltılıyor. Övgü onların gerçekliğini kapatan bir işlev haline geliyor çünkü bu yüceltme Nâzım Hikmet gerçeğinden kopuk bir şekilde yapılıyor. Geriye ise aforizmacılık kalıyor. Bilim ve Ütopya olarak bu saldırıya karşı gerçeğin sesi, soluğu olmaya devam edeceğiz. Bu sayımızda Dr. Mehmet Perinçek, Nâzım Hikmet'in Mayakovskiy ve Neruda'yla olan dostluğu ve yoldaşlığına, şiir tarzları arasındaki ilişkiye daha önce gün yüzüne çıkmamış ses kayıtları ve yazılarla değiniyor. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz. Elçibey, Marksizm, tarihsel materyalizm Bu sayımızda dikkatini çektiğimiz bir diğer yazıda Azerbaycan'ın milliyetçi lideri Ebülfez Elçibey'e ait. Elçibey 1979'da, İbn Sina'nın ölümünün 1000. yılında kaleme aldığı yazıda "Marksist metodolojinin tarihe yeni bir yaklaşım getirdiğini" söylüyor ve ardından tarihsel materyalist bir tahlille İslam uygarlığının yükseliş dönemini Farabi ve İbn Sina üzerinden inceliyor. Makalesi sınıf ilişkileri, iktisadi-toplumsal değişim ve ideolojik-kültürel çelişmeler temelinde yükseliyor. Bu bakımdan oldukça düşündürücü ve çarpıcı. Yeni sayımız yine dolu dolu. İlgiyle okuyacağınız kanısındayız...
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 43 dk.Sayfa Sayısı: 96Basım Tarihi: Haziran 2017Yayınevi: Ütopya Yayınevi
ISBN: 9771301671701Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 46.7
Erkek% 53.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Bilim ve Ütopya Dergisi
Bilim ve Ütopya DergisiYazar · 57 kitap
Bilim ve Ütopya, 1993 yılında, bilimin en gerçek yol gösterici olduğu inancından hareketle ve Türkiye aydınlanma mücadelesinin öncü yayın organı olmak hedefiyle yola çıkan, ulusal ölçekte yayınlanan aylık bilim, kültür ve politika dergisidir. 20 yıldır kesintisiz olarak yayınlanan Bilim ve Ütopya, bir “popüler bilim” dergisi olmaktan öte, bilimin ve aydınlanma düşüncesinin en geniş kitlelerle buluşmasını sağlayacak bir dergi olma iddiasındadır. Dergi, Bilim ve Ütopya Kooperatifi (BİLKOOP)’nin yayın organıdır. Şu ana dek Türkiye ve dünyadan yüzlerce aydın, bilim insanı ve yazarın makalelerine yer veren Bilim ve Ütopya‘da ele alınan başlıca konular arasında Evrim Kuramı, doğa bilimlerindeki gelişmeler, bilim tarihi, Marksizm ve toplumsal mücadeleler, Türkiye’nin bilim politikaları, Doğu’da bilimin ve özgür düşüncenin yükselişi ve gerilemesi ile insanlığın aydınlanma, bilim ve uygarlık mirası yer almaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında, 60’ı aşkın üniversitede temsilcilikleri bulunan Bilim ve Ütopya, dergicilik çalışmalarının yanı sıra, “fikirleri maddi bir araca dönüştürmek için” şiarıyla yayınladığı kitaplar ve başta Ankara, İzmir ve İstanbul olmak üzere Türkiye’nin pek çok yerinde düzenlediği kurs, çalıştay ve konferanslarla, aydınlanma ve bilim savaşımına katkıda bulunmaktadır. Temel İlkelerimiz Dünyada ve ülkemizde bilim, emperyalizmden ve Ortaçağ düşüncesinden kaynaklanan iki yönlü bir saldırı altındadır. Bu saldırıların temel amacı, bilimin, toplum hayatının merkezinden uzaklaştırılarak etkisizleştirilmesi; genel düzlemde güvenilirliği sorgulanan, sadece dar uzmanlık alanlarında geçerli ve bütünüyle teknik nitelikte bir etkinliğe indirgenmesidir. Bilim gündemi, günümüzde bu amaçlar doğrultusunda yalnızca doğrudan getirisi olan sorunlara kısıtlanmış, bilimsel çalışma süreçleri ticarileştirilmiştir. Bilimin uğratıldığı bu dönüşümün gerçekleştirilmesinde kullanılan temel araç da, bilginin, kamu değeri olmaktan çıkarılıp alışverişin konusu olan özel bir değişim değeri haline getirilmesi olmuştur. Dinci gericilik, topluma ve bilime yönelik saldırının en önemli başlıklarından biridir. Gerek dünya gerekse Türkiye ölçeğindeki bu saldırıya karşı Bilim ve Ütopya öncü bir mücadele yürütür. Bu çerçevede, Bilim ve Ütopya’nın yayın yaşamına yön veren ilkeler şunlardır: Bilimi kâr amacıyla sınırlayan “Bilim, üretim içindir” savına da, bilimi hayattan ve toplumdan koparan, “Bilim bilim içindir” anlayışına da karşı çıkılmalıdır. Ulusal bir bilim gündemi ve politikası geliştirilmelidir. Batı-merkezci tarih anlayışına karşı mücadele edilmelidir. Farklı düşüncelerin tartışmaya girmesi özendirilmeli; sav ve karşı savın birlikte ele alındığı tartışmalara yer verilmelidir. Post-modernizmin dayattığı, bilim alanlarının birbirinden koparılarak marjinalleştirilmesine karşı çıkılmalıdır. Üniversitenin sorunları ve çözüm yolları derinlemesine tartışılmalıdır. Topluma ve bilime yönelik gerici saldırıya karşı aktif ve birleşik bir şekilde hareket edilmelidir.