Tüm canlılar gibi insanın da yaşamını sürdürmesi öncelikle doğal çevresiyle uyum kurmasına bağlı olmuştur. Ne var ki, insan uyum kurmakla kalmamıştır; düşünme, iletişim kurma ve araç yapma gücüyle doğaya egemen olma sürecine girmiştir.
§
"Uzun yaşamımda öğrendiğim bir şey var: Gerçeklikle ölçüştürüldüğünde tüm bilimimiz ilkel ve çocukça kalmaktadır - ama gene de sahip olduğumuz en değerli şeydir, Bilim!"
§
Bilim tarihi bilgeliğin ve hümanizmin kaynağıdır: bize düşüncemizi sorgulamayı, kendini beğenmişlikten kurtulmayı, boş umutlara kapılmamayı, başarı yolunda uğraş vererek sessizce ilerlemeyi öğretir.
“Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıltaşı ya da güzel bir denizkabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.”
Sayfa 119 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 5. BaskıKitabı okudu
Eratosthenes 81 yaşında öldüğünde en küçük bir mal varlığı yoktu; ama bıraktığı dünya doğduğundaki dünyadan bilgi birikimi ve araştırma yöntemi bakımından çok daha zengindi.
§
"Bacon, yöntem anlayışını ilginç bir benzetmeyle ortaya şu şekilde
koymuştur: “Bilimadamı ne ağını içinden çekerek ören örümcek gibi, ne de
çevreden topladığıyla yetinen karınca gibi davranmalıdır. Bilimadamı
topladığını işleyen, düzenleyen bal arısı gibi yapıcı bir etkinlik içinde
olmalıdır.”
§
Gerçekten, özellikle seçkin matematikçilerin gözünde, Matematik şu ya da bu bu işe yaradığı için değil, yalın gerçeğe yönelik, sanat gibi güzelliği ve değeri kendi içinde soyut bir düşün uğraşı olduğu için önemlidir.
§
" İnsan için yaşam çevresini, giderek
tüm evreni anlamak köklü bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç bilim öncesi dönemlerde
günlük gözlemlerle, basit tahminlerle ya da kişinin kültürel ortamından
edindiği hazır bilgi ve önyargılarla karşılanıyordu. Günümüzde bile
insanların büyük çoğunluğu benzer davranış içindedir. Bilgi birikimimizin
önemli bir bölümünü sağduyu düzeyinde kalan bu yaklaşıma borçluyuz."
§