Sözler ve Alıntılar
Hayatım boyunca halüsinojen ve bilincin sıra dışı hallerine tutkulu bir ilgi duyduğum kesinlikle doğrudur. Yıllar süren araştırmalarım, psikiyatristlerin çoğunun insanın ruhu ve bilincinin doğası hakkındaki yaygın inançlarının derin bir şekilde hatalı olduğunu ve temelli revizyonlar gerektirdiğine beni ikna etti. Bilinç araştırmalarından gelen birçok bulgunun, batı biliminin özellikle de madde ve bilinç arasındaki ilişki hakkındaki maddeci dünya görüşüyle ciddi bir şekilde çeliştiği sonucuna vardım.
"Hız sınırının üzerine çıkmayı başardık ve deneyim tanımlamaz şekilde boyut değiştirdi. Artık, uzay ve zamanda değil, bilincin sonsuz uzamlarındaydık. Zaman durdu ve benim "Amber bilinci" olarak adlandırdığım bir hale kavuştu..."
"Bu enerjinin içinde boyutsuz bir bilinç noktası olarak yüzüyordum, tamamen çözümlenmiş ve onunla bütünleşmiş halime rağmen, bireysel kimliğimin bazı duyumlarına da sahiptim. Bu yolculukta beraber olduğum arkadaşlarımın varlığından haberdardım; onlar da tamamen formsuzdu, sadece noktalar halindeydiler. Mutlak bir tatmine, varlığın kaynağı ve bizim nihai varış noktamıza, hayal edebileceğim cennete en yakın yere ulaştığımı hissettim."
Yıllar sonra, gelişigüzel bir şekilde psikoz teşhisi konup baskılayıa ilaçlarla muamele edilen birçok durumun, gerçekte köklü kişilik dönüşümleri ve ruhani açılmaların zorlu safhaları olduğu sonucuna vardık.
Eşzamanlılık
Halüsinojen terapisi ya da Holotropik Nefes Çalışması gibi eşzamanlılık olaylarını önemli oranda artıran terapik metotların bilincin holotropik hallerini uyardığını defalarca görmüştük. Manevi kriz süreci içindeki insanlarla yaptığımız çalışmalarda da eşzamanlılıklar büyük miktarlarda sıklaşıyordu. Başlangıçta bu durumun, eşzamanlılıklarla ve bilincin holotropik halleri arasında özel bir ilişkiyi yansıttığını düşünmüştüm. Fakat zamanla, bunun bilincin özel bir halinden çok benlikötesi durum ve ortamla ilgili olduğu sonucuna vardım.