Bilinmeyen Osmanlı

Ahmet Akgündüz

En Beğenilen Bilinmeyen Osmanlı Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Bilinmeyen Osmanlı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Bilinmeyen Osmanlı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer meşrûtiyet , ittihadcıların istibdadından ibaret ise ve şeriata muhalif hareket etmek ise, bütün dünya şahid olsun ki, ben mürteciyim.” -Bediüzzaman Said Nursi-
Reklam
“Din ve devlet yolunda sırf Allah rızası için savaşacağız.Eğer şehit düşersem vurulduğum yere gömünüz,bir adım geriye bile değil…hükümdar olarak değil , bir er gibi din ve devlet için dövüşeceğim.” -ALPARSLAN(1071 MALAZGİRT)-
Rusya ve İngiltere'de bir Müslüman memur bile yapılmazken, Ermeniler Osmanlı ülkesinde bakan da olabiliyorlardı. Buna rağmen, hak ve hürriyet diyerek terör estirmeye başladılar. Yüzlerce Müslüman köyünü basarak çoluk çocuğun kanını döker oldular.
Sayfa 269Kitabı okudu
Osmanlı Devleti maddi değerler üzerine değil , manevi değerler ve bütün insanların iki dünya mutluluğunu temin etme mefküresi üzerine kurulmuş bir devlettir.
Her musibet bir cinayetin neticesidir ve bir mükâfatında mukaddimesidir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Bir adamın kıymeti himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başına bir millettir. Bir ferdin himmeti milleti olabilmesi için, o ferdi milletine bağlayan kuvvetli bağlar ve şahsi hayatını milletin hayatına tercih ettiren önemli sebepler bulunmalıdır. Bu önemli sebepler ve kuvvetli bağlar, manevi değerlerden başkası olamaz. O halde manevi değerler ile ordusunu techiz etmeyen bir millet, gelecekte her an tehlikelere maruz kalır ve varlığını sürdüremez. Bu manayı tarihe bakarak, daha da müşahhas hale getirebiliriz.
Paris'te gayr-ı meşru eğlence aleminde çıplak bir kadının giydiği elbiseyi överler; tarihe altın sayfalar yazdırmış olan muhterem bir hocanın veya kâdî'nin elbisesini yererler.
Kısaca Osmanlı Devleti, II. Mahmûd döneminde kendi yürüyüşünü terk etti; ama başkasının yürüyüşünü de öğrenemedi.
Sultan Abdülhamid, 30 yıl devam ettirdiği bu idareyi kaba kuvvete dayandırmamıştır. Onu istibdâd ile suçlayan İttihadçılar, asıl kendileri kaba kuvvetle istibdâd idaresini sistematik hale getirmişlerdir. Elbette ki Osmanlı zâbıtası denilen polis kuvvetleri iş başında olmuştur; hafiyye tabir edilen istihbârât elemanları işe karışmıştır; ancak II. Abdülhamid, orduyu iç siyasette aslâ kullanmamıştır ve en önemlisi de muhâlifleri için sürgün cezasından başka bir yola başvurmamıştır. Orduyu sadece devlete isyan eden isyancılara karşı (Ermeniler gibi) kullanmıştır. İç siyasette orduyu kullanmak ittihâdcıların marifetidir... Abdülhamid’in hilâfet ve ittihâd-ı İslâmı kullanmaktaki dehası, dostları ve düşmanları tarafından kabul edilen müstesna bir özelliğidir.
Sayfa 275 - 163.soruKitabı okudu
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.