Bilinmeyen Tarihimiz Gönderileri
Bilinmeyen Tarihimiz kitaplarını, Bilinmeyen Tarihimiz sözleri ve alıntılarını, Bilinmeyen Tarihimiz yazarlarını, Bilinmeyen Tarihimiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(Tutarsız) Hoşgörü
Burada mutlaka ahengi yakalamak lazımdır.
Ananevi hoşgörümüz; baş eğmeye, bize yapılan herşeyi kabullenmeye veya tepkisiz geçiştirmeye dayanak olmamalı. İzzet-i nefsimiz söz konusu olunca başımızı dikleştirip, haysiyet ve vekarlı bir millet olduğumuzu hatırlatmalıyız. Tabii bununda bir ölçüsü olmalı.
Ecnebi düşmanlığına vardırılacak serseriliklerin milli gurur tezahürlerinde yeri yoktur. Bizim genede -tabi bazılarımızı kastediyorum- bir hastalığımız vardır, şu hoşgörü ile dikbaşlılık arasında aheng tutturamayız. Ne zaman ve kime hoşgörülü davranmak veya dikbaşlı olmak lazımdır karıştırıveririz.
Mesela diyelim...
Ben TBMM nde çok milletvekilleri gördüm; Ankara'da bir bağırış, çığırışları vardır kükreyen aslan gibidirler. Rakip veya muhaliflerini çiğ çiğ yiyecekler! Öyle bir hiddet, celal! ..
Aynı kişileri Türkiye'ye hakaret yağdırılan diyelim Avrupa veya ABD forumlarına götürürsünüz. Ermeni meselesi tartışılıyor, gündemde Kürt tasarısı...
Avrupa Parlamentosu'ndan galiz hakaretler, ülkemiz aleyhinde tezgahlar. Burada aynı kişiler ne kadar uslu, ne kadar sessizdirler. Gülümseyerek etrafı süzerler...
Misalleri uzatmıyorum...
Artık, öğreniyoruz. Millet olarak tepkilerimizde "ahenk" oluşuyor. Mesela, hertürlü tahrike rağmen, 1 MAYIS olabildiğince sakin geçti.
Sayfa 12
Ahenk
Ananevi hoşgörümüz; baş eğmeye, bize her yapılanı kabullenmeye veya tepkisiz geçiştirmeye dayanak olmamalı.
Bizim genede-tabii bazılarımızı kastediyorum- bir hastalığımız vardır, şu hoşgörü ile dikbaşlılık arasında ahenk tutturamayız
Sayfa 12
Kalbinizden geçip, akıl ve vicdanınızın tasdik ettiği sözleri, yüksek sesle söylemekten asla çekinmeyiniz. Akibeti için de Cenab-ı Hakk'a iltica ediniz. Allah'a mütevekkil olmanın temel şartı budur ve hakikatleri ifade ederken o anda size ibzal edilen alaka ve menfaatin tesirinde kalmayınız!
Açık sözlü olmak, doğru bildiklerinizi ifade etme, medeni cesaret gerektirir. Ancak, İzzet Molla, buna "şart" da getiriyor. Önce kallbinizden geçecek; ama, akıl ve vicdanınız tasdik edecek. Bir de çıkarın tesirinde kalmayacaksınız.
Sayfa 192
Bir sahabe, sabah namazında duaya kalmadan camiden erken çıkarmış. Meraklanmışlar.
-Bu kadar önemli ne işi vardır?
Diye. Meğerse, evinin bahçesine komşunun hurma ağacının sarkan dallarından meyveler düşüyormuş da çocukları erken kalkıp da kazara onlardan yemesinler diye o hurmaları toplayıp, sahibine teslim etmeye gidiyormuş.
Bilmem, bazı "şeyleri" anlatabildik mi?
Sayfa 186
Gazetelerde okuduğum olaylar eğer gerçek ise bir içtimai "cinnet" halindeyiz gibime geliyor. Yani şu ülkede akıl ve ahlak "ilgâ" mıdır; "ibkâ" mıdır?
Biri söylesin.
Sayfa 100
Kütüphane, arşiv beyhude; yine bazı konuları anlayamıyoruz. Mesela ben böyle politikada sık taraf veya saf değiştirilmesi olaylarını anlayamıyorum.
Sayfa 92