Hikâyede birbirine zıt iki karakter olan Billy ve Claggart üzerinden İngiliz savaş gemisi İndomitable'da yaşanan olaylara değiniliyor. Dini, tarihi, mitolojik zaman zaman da felsefi açıdan örneklendirmelerle de gemide yaşanan olaylara farklı bir bakış açısı sunuluyor. Toplumun temsili sayılabilecek bir gemide adalet kavramı, iki farklı karakterin çatışması üzerinden irdeleniyor.
Billy BuddHerman Melville · Ayrıntı Yayınları · 2020330 okunma
Çok az tanınan bir yazar şöyle der: "Aradan kırk yıl geçtikten sonra, bir savaşın nasıl yapılması gerektiği konusunda akıl yürütmek, hiç savaşa katılmamış bir kişi için çok kolaydır. Her yeri kaplayan toz duman içinde, kişisel olarak ateş altında, savaş yönetmek başka bir şeydir. Gerek uygulamalı, gerek ahlaki kaygılar taşıyan, eyleme geçirilmesi zorunlu diğer acil durumlar da böyledir. Kaptan köprüsünde uykusuz kalanların taşıdığı sorumluluk kamarada kâğıt oynayarak keyif çatanların umurunda olmaz."
Gerçek bir subay, bir bakıma, gerçek bir keşişe benzer. Keşiş nasıl ki manastır yeminlerine bağlı kalmak için nefsini ne kadar köreltiyorsa, kaptan da savaş görevlerine bağlı kalmak için aynı şeyi yapar.
Gökkuşağında mor rengin nerede bittiğini, turuncunun nerede başladığını kim söyleyebilir? Oradaki ayrı renkleri açıkça görebiliriz ama bir rengin diğeriyle nerede karıştığını görebilir miyiz? İşte akıllı olmakla delilik arasındaki ayrım da böyledir.