Bin Dallı Edebiyat Topluluğu - Nisan Kadınları

Kolektif
“Kadının gözleri şimdi dört dönüyor cezaevi arabasının içinde. Yüreği matruşkalar misali dert içinde dert. Daraldı, darlandı; güldü, ağladı, düşündü, delirdi... Ah, bu çelişkiler! Çelişmek mi? Neyle, kimle. Kolay mı öyle çelişmek? Bu yüzden bu arabada şu anda. Çeliştikçe çekiştirdi onu içine, en zindan siyahına. Siyah, kapkara. Aydınlık mı yoksa? Göremiyor ki. Neyi görecek simsiyah parmaklıkların ardından. Bunlar aydınlığı bile içeri girmeden karartırlar. Mavi mi o, gökyüzü mü? Gökyüzü... Nasıl bir şeydi, muhayyilesi, hafızası zayıfladı biraz şu aralar. Bunaklıktan mı yoksa bungunluktan mı bunlar? Bileklerinde, iki elini dostça birleştiren bir şey var. Senin senden başka kimsen yok diyen, bir eline eş olarak diğerini gösteren bir şey. Soğuk gri.” “Gidiyor. Başı önüne eğik, şakakları zonklarken, esaretle geçecek yıllarının hayalini kuruyor. Yanında yeşil üniformalı iki meraklı göz var. Neden? diye soruyorlar kendilerince. Ah, neden sonuç ilişkisi kurabilsem burada olur muydum sizce? diye geçiriyor içinden. Mazgallar gün ışığının gözleriyle buluşmasına izin vermiyorlar. Hak etmiyor diyor, o seni hak etmiyor. Neyse, bundan da mahrum kaldı. Mahrumiyet, mahrumiyettir ne de olsa. Mahrumiyetse teslimiyet.” “Teslim oldu artık esaretle geçecek yıllarına. Maviyi özgürlük bilirdi. Kandırmışlar onu düpedüz. İnsanlara inanmadığı gibi renklere de inanmaz artık. Ne geldiyse başına renklere inandığından gelmedi mi zaten? Yanılttılar onu hep. Hele şu mavi yok mu? Kanına girdi sinsice. Özgürlük belledi, umut belledi. Dört yanını çeviren mahkum arabası oldu çıktı. Soğuk, ruhsuz. Sahi özgürlük bu mavinin neresinde şimdi?” “Bir kadın vardı içeride, suçu her ne olursa olsun bir kadın vardı. Bu kadın kısır bir döngünün içine girmişti. Her günü bir önceki günün katili sayıyordu. Beklemeyi unutmuş, mavilikleri unutmuş, dışarıda hızla akıp giden zamanı unutmuştu. “Yeşil ışığın yanmasıyla hareket etti otobüs. Zaman akıp geçmiş, diyorum kendi kendime ve sonra düşünüyorum: “Kim bilir kim vardı o cezaevi arabasının içinde. Her kim olursa olsun beni etkilemiş geçip gitmişti ama içindeki kişi için hiçbir şey geçmemişti, geçip gitmeyecekti.”
Author:
Kolektif
Kolektif
Estimated Reading Time: 6 hrs. 48 min.Page Number: 240Publication Date: July 2020Publisher: Dorlion Yayınevi
ISBN: 9786052499030Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
240 syf.
10/10 puan verdi
41 Hikaye 41 Kadın. Kiminin ismi Remziye, kiminin Asiye, kiminin Çakır Teyze, kimi de isimsiz... Her birinin rolleri bambaşka aynı hayattaki gibi. Yüreği matruşkalar misali dert içinde dert olan da var, rüzgara karşı konuşan kadınlar da... Kimisi haberlerde izledik kimisi bizim komşumuz kimisi yanımdan geçip gitmiş ama ben görememişim ya da anlar gözle bakmamışım her birinin hikayesi yüreğimin bir köşesine oya oldu. Anadolu kadınlarının yaşadıklarını anlatan bizden hikayeler için emeğinize sağlık.
Bin Dallı Edebiyat Topluluğu - Nisan Kadınları
Bin Dallı Edebiyat Topluluğu - Nisan KadınlarıKolektif · Dorlion Yayınevi · 20204 okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Nisan Kadınları
41 Kadın hikayesi her biri birbirinden etkileyici. Okumaya değer özellikle kadın okurlara tavsiye ediyorum. Bizi anlatmışlar. Erkek yazarların işlediği konular da çok etkileyici. Kollektif bir kitap. Kadınlarımız edebiyat yolunda iyi işler yapıyor.
Bin Dallı Edebiyat Topluluğu - Nisan Kadınları
Bin Dallı Edebiyat Topluluğu - Nisan KadınlarıKolektif · Dorlion Yayınevi · 20204 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.