Bir öpücük bir an sürer… ama bin öpücük bir ömür boyu…
Bir oğlan. Bir kız.
Anında kurulan ve uzun süre kopmayan, ne zamanın ne de mesafenin koparabileceği bir bağ. Sonsuza dek sürecek bir bağ. Ya da öyle olduğuna inanmışlardı.
On yedi yaşındaki Rune Kristiansen ülkesi Norveç’ten Georgia’daki Blossom Grove kasabasına geri döndüğünde aklında tek bir şey vardı: Ruhunun diğer yarısı olan, onun dönüşünü beklemeye söz veren kız neden bir açıklama dahi yapmadan onu hayatından çıkarmıştı? Rune'un kalbi iki yıl önce, Poppy tek kelime bile etmeden onu terk ettiğinde kırılmıştı. Ancak işin gerçek yüzünü öğrendiğinde, asıl kalp kırıklığını henüz yaşamadığını fark edecekti.
Son ana kadar beğenmiyeceğim düşündüğüm fakat sonunda çok sevdiğim bir kitap oldu. İçinize işleyecek buruk bir roman. O kadar güzel, anlayışlı ve etrafına mutluluk saçan bir kızımız vardı ki okurken beni anlayacaksınız. İnsan onun gibi olmak istiyor. Onun gibi dünyaya bakmak, onun gibi her güne mutlulukla göz açıp kapamak istiyor çok güzel bir kitap okumanızı tavsiye ederim.
Spoiler!!!
Aslında burada Spoi ile alakalı bir şey yazmıyacağım sadece izleyen varsa kitabın içeriğini tahmin etme ihtimaline karşı önlem alıyorum eğer bu kitabı çok sevdiyseninz ~Senden Bana Kalan~ filmini izlemenizi tavsiye ederim kalın sağlıcakla...