En Eski Binbir Gece Masalları Sözleri ve Alıntıları
En Eski Binbir Gece Masalları sözleri ve alıntılarını, en eski Binbir Gece Masalları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kudretli tarafından affedilmek ne kadar iyidir! Hele, savunmasız birine sağlanmışsa! Ve sen, aramızdaki sarsılmaz dostluğa güvenerek sana yalvarıyorum: Suçlu yüzünden suçsuzu öldürme sakın!
İlk salonda dizilmiş irili ufaklı inci kümeleri vardı, ama irileri ufaklarından büyük ve tüm aydınlanma halindeki ay kadar parlaktı. Ama ikinci salon zenginlikten yana birincisini geçiyordu; tekesine kadar elmaslar, gökyakutlar(safir) ve kısıl yakutlarla doluydu. Üçüncü salonda ise sadece zümrüt vardı; ördüncüsünde doğal altın parçaları; beşincisinde dünyadaki her türden altın sikkeleri, altıncısında saf gümüş; yedincisinde çeşitli ülkelerin gümüş sikkeleri vardı. Öteki salonlarda yeryüzünün ve denizlerin bağrında oluşan tüm değerli taşlar, yakutlar, firuzeler, yeamntaşları, her rankten akikler, yeşim vazolar, kolyeler, bilezikler, emirlerin ve şahların saraylarında kullanılan her türlü mücevherlerle doluydu.
Dostlarım, size yalvarıyorum, ölünce, mezar taşıma, "Burada büyük bir suçlu yatıyor: Sevmek suçunu işleyen!" diye yazın! Böylece acısını tatmış bir ziyaretçi, kabrime bakarken, merhametli bakış fırlatır!
Biri gelip de bize aşktan yana sızlanırsa, ona ne yanıt verelim? Biz kendimiz aşk yüzünden uçurumu boylamışsak, ne yapabiliriz ki? Yanıt versin diye aracı görevlendirsek de, bu aracı, gerçekte, tutkulu bir yüreğin tüm sızlanmalarını anlatmasını asla bilmeyecektir. Sevgilinin kaçışına sabredip sessizce katlansak da; ıstırap bizi hemen, ölümün iki parmağına takacaktır. Ey ıstırap! Bizim için artık sadece pişmanlıklar, matem ve yanaklara sel gibi boşalan göz yaşları kalıyor. Ve sen, görünmeyen sevgili! Gözlerimin ufkundan uzaklaştın ve seni yüreğime bağlayan tüm bağları kopardın! Söyle! Hiç değilse, geçmişteki aşkımızdan bir iz kaldı mı senden? Zamanın geçmesine karşın silinmeyecek küçük bir iz! Yoksa, gözden ırak olunca, tüm gücünü eriten nedeni unuttun mu? Beni ruh cılızlığına, bu düşkünlüğe iten sen değil misin? Benim payıma düşen böyle sürgünlükse, birgün Tanrı'ya, Efendimize, tüm çektiklerimin hesabını sormaz mıyım?