Yinee bir şarkı ile başlayacağım incelememe.
Can Ozan'ın şarkısında geçiyor "Bir adam gelir değiştirir senii..." bunu biraz değiştirerek diyorum ki "Bir kitap gelir değiştirir senii..."
İyi ki karşıma çıkmış bu kitap.
Ne anlatıyor derseniz cevabım: "Her şeyi!" olur.
Kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Bazıları iki cümle iken bazıları üç sayfa.
Okunması kolay, akıcı bir kitap. İstediğiniz bölümde bırakıp günler sonra dönebilirseniz. Bölümler arası bağlantı olmadığı ve bölümler kısa kısa olduğu için yormayan bir kitap.
Beni çok etkileyen bölümleri oldu.
"Senin annen ne iş yapıyor?" bölümünde çokça düşündüm. Yanına birkaç satır karaladım.
Gazze ve Kudüs bölümleri beni çok etkiledi.
Din ile alakalı sayfaların çoğunu altı çizili.
Ölümle ilgili bölümler çokça etkiledi beni. Bunun için yazara ne kadar teşekkür etsem azdır. Umarım diğer kitaplarını da okuyabilirim.
Okuyun ve okutturun arkadaşlar. Hatta sevdiklerinize hediye edin
Yine, yeniden harika bir Tarık Tufan eseri. Kitap altı çizili cümlelerle doldu taştı. Daha ilk söz kısmında yakalıyor insanı, elden bırakılmak istenmeyen kitaplardan birisi oluyor sonra ve çabucak bitiyor.
Bir kitap düşünün elinize alıyorsunuz önce kapağı etkiliyor sizi, ( ben kapağından kendimce birşeyler cıkarıp içeriği ile ne derece bağlantı yakaladım diye bakarım hep) sonra kapağını açıyorsunuz bir cümle ilişiyor gözünüze 'Yakama yapışan cümleleri yazdım. Bir cümle insanın yakasına yapışır mı demeyin, yapışır.' evet kelimeler insanın
Merhaba değerli okur,
Kitap değerlendirmemden önce kitabın yapısından bahsetmek istiyorum. Yazarın kısa yazılarından derlenen bir kitap olmuş. Her yazı birbirinden bağımsız. Bu yüzden ard arda okumayı gerektiren bir kitap değil.
Yazarın derlediği yazılara gelirsek; bir kısmı farkında olduğum ama üzerinde durmadığım meselelere eğilmemi sağlarken bir kısmı da daha önce hiç düşünmediğim konular hakkında bakış açısı kazandırdı.
Kitap fazlasıyla bizden, içimizden. Her sayfasında kendinizi, mahallenizi, çevrenizdeki insanları bulabilirsiniz. Sanırım kitabı keyifli kılan da bu.
Sarajka keyifli okumalar diler.
O kadar güzel bir kitap kiii....120 sayfa ama her şeye dokunmuş hayata dair. Yazar çok güzel gözlem yapmış ve bu gözlemlerini muhteşem ifade etmiş.Bitmesin istedim hiç ve ağırdan okudum kimi zaman duygulandım kimi zaman durup düşündüm.Okuduklarimi sindirmeye çalıştım.Yazar adeta iğneyi kendine batırmış çuvaldızı başkalarına.İnceden inceden lafları yerleştirmiş ama naif bir üslupla.İnsanda farkındalık oluşturacak bir biçimde.Çokça hüzünlendirirken hep düşünmeye sevk etmiş biz okurlarını.Evet bazı kitaplar vardır okur geçersin ve bazı kitaplar da vardır ki kitapligindaki görünür, kolay erişilebilir bir yere koyarsın arada alıyım yine elime rast gele açayım altını çizdiğim hatta ya yok artık kitap çok çizik çizik oldu deyip çizemediğim elimi zor frenlediğim yerleride okuyayım dedigimiz olur ya..zaten bol bol alıntı yaptım daha da yapardım da...yazar kitabında:" Her şey hızla akarken, yavaş gidenleri, yorulanları, rekabete güç yetiremeyenleri ve onların mekanlarını anlatıyor."
Tarık Tufan eline feneri almış, toplumdaki arka planda kalmış, karanlıklarında sıkışmış, rutubetli, sessiz, neşesiz, gündemden bi haber insanlara ışık oluyor onları göz önüne sergiliyor. Biraz Kafka, biraz Sartre, biraz Raif efendi gibi sahsiyetlerden ;
Biraz da Kudüs gibi kanayan yaralardan bahsedip oralardaki sıkıntıyı, çaresizliği, yorgunluğu, kabullenişi anlatıyor..
Dili ve anlatım örgüsü çok akıcı ve başarılı..Okurken anlam bütünlüğünden uzaklaşmıyorsunuz..
Tarık Tufan, “Bir Adam Girdi Şehre Koşarak” kitabında her şey hızla akarken, yavaş gidenleri, yorulanları, rekabete güç yetiremeyenleri ve onların mekanlarını anlatıyor.Yazdıkları ile son sürat akıp giden hayatı yavaşlatıyor,modern zamanın hızına ayak diriyor.Okurken insanı dinlendiren ender kitaplardan biri.
Sokakta, metroda, otobüste, vapurda
Tarık Tufan imzalı (Bir Adam Girdi Şehre Koşarak) isimli Kitabı yorumlamaya çalışayım. Dini konuların örnek konuları Bölümlere ayırmadan okuyuculara sunmuş yazar eserde akıcılığa önem vermese bile eser konusu örnek vede öykü sel tartışmacı sorgusal yönünü ön planda tutmuş bir çok yerde sorular karşınıza çıkabiliyor bir bakmışsınız Kudüs semalarında başka vakitlerde Diyarbakır'da kilisede siniz Örnek konular çoğaltılmış Şanlıurfa'da yedi kız çocuğunun ölümü ve insan canının ucuzluğu nehir suyunda çamaşır yıkama ile eş değer tutulmuş Gaziantep'te Otel odasında bir Annenin su taşıması ve leğen içerisinde çocuğunu yıkaması gözlerine sabun kaçan çocuğunun gözlerini yıkaması vede genelleme yaparak yalnızlık vurgusu yapılmış Otel odasıyla bütünleştirilmiş eser genel olarak tüm bölümlerde insani değer yargılarının yok oluşu yeni yetişen insanların hayata bakış açılarını anlatan yazar Açıklayıcı vurgulayıcı sorgulayıcı içerik bakımından zengin merak edenler için sayfalar daha bir çok konuyu keyifli şekilde barındırmakta bilginize sunuyorum.
