Bir Ankara Ailesinin Öyküsü

Orhan Karaveli

Quotes

See All
Yani, Atatürk... Yani, Gazi Paşamız!.. Yani, canımızdan çok sevdiğimiz cumhurreisimiz!.. Ne önünde bir polis motosikleti ne de arkasında bir başka resmi otomobil. İşte, tek başına o! 1936 yılının bir Ankara akşamında gürültüsüz, şamatasız!.. İşte, halkının arasında “koruma”sız koskoca Gazi!
“Gazi M. Kemal” ülkeyi zenginleştirenlere, güzelleştirenlere “minnet” duyuyordu. Yaşasaydı, ülkeyi bugünkü durumuna düşürenlere; varını yoğunu şuna buna “satanlara” herhalde nefret duyardı...
Reklam
“Bir insanın iyi ya da kötü yanlarını ortaya koyan çeşitli kıstaslar olabilir” derdi. “Bu kıstaslardan biri de Mustafa Kemal’i sevmek ya da sevmemek... anlamak ya da anlamamaktır. Mustafa Kemal’i sevmeyen ya da anlamayan adam, adam değildir. Türk, Türk değildir!..”
Ne denli kendinden ve geleceğinden emin, dinsel(?) dogmaların karanlığını yırtmış bir ulustuk o zamanlar. Ne denli gururluyduk. Birilerinin sonradan yakıştırdığının aksine “öyle dediğimiz” için değil “öyle olduğumuz” için Türklüğümüzle mutluyduk. Üstelik doğruyduk ve çalışkandık... “Yasamız, büyüklerimizi saymak, küçüklerimizi korumak”tı. “Varlığımız Türk varlığına armağan olsun”du. Buna, kadın erkek, genç yaşlı içtenlikle inanan insanlardık.
1930’ların Ankarası küçük ama düzenli gelişip büyüyen sevimli bir kentti. O, “Atatürk’ün Ankarası”ydı! “Türklüğü” ve Cumhuriyeti coşkuyla benimsemiş halkıyla...
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.