Bir yaşam baştan sona bu kadar etkileyici olabilir mi? Bazı anılarını ünlemlerin ve üç noktaların içine saklamaya çalıştığı bu biyografik kitabı arka arkaya iki kere okudum. Anne yok. Baba, var ama yok. Yuvalar, yatılı okullar... yazarın kendi deyimiyle “önüme geldi yaşamak zorundaydım” dediği yaşamı hakkını vererek, başı dik ve mağrur yaşamasına hayran kaldım.
Kitabın giriş cümlesi “her hayattan bir roman olacak kadar malzeme çıkar, önemli olan onu okunur kılmaktır” sözü bu kitap için biçilmiş kaftan.
Bu arada kitabı okutan sadece farklı yaşamı değil, akıcı, güçlü ve edebi kalemi.
İlk fırsatta diğer kitabını da alacağım.