Bir Buçuk Günde Seyr-i Alem Sözleri ve Alıntıları
Bir Buçuk Günde Seyr-i Alem sözleri ve alıntılarını, Bir Buçuk Günde Seyr-i Alem kitap alıntılarını, Bir Buçuk Günde Seyr-i Alem en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acıya alışık hayatların yaşadığı bütün coğrafyalarda çaylar tatlı içilir, bayramlarda baklava yenirdi. Ürdün'de ki Filistinliler de acıya alışık bir hayat yaşadıklarından çaya şekeri fazla atardı.
Ah Filistin! Tek başına yaşadığın acılar, dünyada yaşanan mutluluklara denk midir?
Vallahi değildir..
Ahh Filistin! Tek başına yaşadığın acılar dünyada yaşanan tüm mutluluklara denk midir? Vallahi değildir...
Sayfa 19 - MGVKitabı okudu
Âlimin yanında dili, arifin yanında kalbi tutmak gerek.
"Hayatında kim bilir kaç defa beddua etmişti Yakup. Beddua çaresizliğin adıydı, çaresizlik ise Filistinli olmanın."
Sayfa 8Kitabı okudu
Sevinçlerin anlık olduğu ya da kısa sürdüğü coğrafyaydı Ortadoğu.
Beddua çaresizliğin adıydı, çaresizlik ise Filistinli olmanın.
Hep bizden iyi olanları düşünüyoruz. Bizden aşağı olanları düşünsek her anımız şükürlük aslında.
Keşke bir olmamışlıktı, bin pişmanlıktı. Zaman eskiye aksa tekrar yapılmayacak olandı.
İlim için üç şey gerekti; Âlim, talip ve iştiyak. Çocukları ilme talip olsa ve Amman'ın en iyi hocalarının dizinin dibine otursa, iştiyak olmadıktan sonra ne olurdu. Hiçbir şey olmazdı elbet. İştiyak ise fıtriydi çoğu zaman. Fiziki açıdan onca sağlam insan arasında, Filistin davasının liderliğini tekerlekli sandalyeye hapsolmuş bir insan yürütmüştü yıllarca. Bedeni hapsolsa da ruhu özgür insanların işiydi ilim.
Allah Gazze'yleydi. Gazze bildi. İsrail hakikati test etmeye çalıştı. Hakikat tarafından teste tutuldu. Testi geçemedi. Allah'ın Gazze ile olmasına küfretti. Allah'a küfretti. Kendi sonuna küfretti. Anlamadı. Anlayacağı bir gün ki muhakkak vardı. Zira muhatabı, direkt imha etmez çoğu zaman imhal ederdi. İmhali, ihmal olarak algıladı İsrail. Acze yordu. Yordukça vurdu. Vurdukça vuruldu. Vuruldukça düştü. Düştükçe öldü. Fark etmedi. Fark ettiği zaman, imhanın aczden değil imhalden geciktiğini anlayacaktı. Çünkü O, imhal edendi; ancak asla ihmal etmeyendi.
Yeni günü, gece on ikiyle başlatan zihniyete kızan ve günü, sabah namazı ile başlatan Yakub için saatin on ikiyi geçmiş olması bir anlam ifade etmiyordu.
Sayfa 51Kitabı okudu
Her ayrılık bir Hasret demekti ve her hasret vuslata hasretti.
Allah'ın neyi takdir ettiğini bilemediğimizden, bizim esbaba sarılmak suretiyle yaptığımız şey, kulluk vazifemizi yerine getirmektir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Kısa süren sevinç yerini uzun bir tefekküre bırakmıştı. Sevinçlerin anlık olduğu ya da kısa sürdüğü coğrafyaydı Ortadoğu.