Bir Dağcının Güncesi

Nasuh Mahruki

Bir Dağcının Güncesi Quotes

You can find Bir Dağcının Güncesi quotes, Bir Dağcının Güncesi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Fikirler ancak paylaşılırlarsa yaşarlar.
Sayfa 23
Yalnızlığı sevmeyen özgürlüğü de sevmez.
Sayfa 27 - Yapı Kredi Yayınları, Temmuz 1995Kitabı okudu
Reklam
Rus dağcıların bu kadar aktif çalışmalarından etkilendim doğrusu, her şey programlı yapılıyor, tabii bunda yoğun bürokrasilerinin payı büyük. Her grubun ve dağcının kamp süresince ne yapacağı önceden belli. Öğrencilerin eğitim için hangi dağlara, hangi rotalardan, ne zaman çıkacakları, daha tecrübeli dağcıların deneyecekleri rotalar ve tarihleri hepsi bir takvime işlenmiş durumda ve bu programa uyuluyor.
Uluslararası dağlar günümüz kutlu olsun o zaman.
Dağcı, bir zirveye ulaştığında kimseden tebrik almayı, övgü duymayı beklemez. Önce sağ salim aşağı inmelidir. O, kendi özbenliğine ispat etmiştir kendisini, onun mutluluğu kendisinin daha iyisini yaptığını görmektir. O, bir gün önceki kendisini aşmıştır ve kendine saygı duyma, takdir etme eylemi diğer bütün insanların övgülerinin üzerindedir.
...zaman o kadar hızlı akıyor ki -ne zaman üniversiteye girdim de ne zaman bitirdim hâlâ şaşırıyorum-...
Sayfa 25
Bu dünyada iz bırakan insanların çoğu uslu uslu oturmayan, akıllı-uslu öğretileri dinlemeyen ve kendi kararlarını kendisi verip, kendi yolunu çizenler, gemilerini yakmaktan korkmayanlardır.
Reklam
İnsanların küçük bir hatayla ne kadar kolay ölebileceklerini gördüm. Yüksek dağlarda yaşamla ölüm arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu ve şansın/ Tanrının çoğu zaman akılla cesareti birleştirebilmiş insanlardan yana olduğunu yaşadım. Olağanüstü güçlü ve becerikli, bir o kadar da mütevazi ve iyi niyetli insanlar tanıdım,soğukkanlılıkları ve dayanıklılıkları bedenlerinden değil, irade ve kararlılıklarından gelen insanlar.
Sayfa 167
Genel anlamda insanları hâlâ sevemesem de ve araya bir mesafe koymaya çalışsam da, artık hatalarını kötülüklerine değil düşüncesizliklerine ve sosyal ve kültürel cehaletlerine bağlıyorum, bu her şeyi daha katlanılır yapıyor.
Türkiye'ye döndükten sonra, tırmanış belgelerimi Rus arkadaşlarım vasıtasıyla Rusya Dağcılık Federasyonu'na gönderdim, Kar Leoparı unvanını ve üzerinde "SSCB'nin en yüksek dağlarını fetheden" yazılı rozeti ve belgeleri resmi olarak almak için. Yine de bu fethetme sözü pek hoşuma gitmiyor, dağların fethedilmediklerini, yalnızca zirvelerine çıkıldığını düşünüyorum. Bir dağa tırmandığımda hiçbir zaman onu altetmiş, fethetmiş gibi bir düşünceye kapılmadım. benim mücadelem hep kendimle oldu, dağ ise yalnızca sonunda dost olduğumuz bir seyirciydi. Bazı dostluklar çok emek istiyor ve zorlu dağlarla dostluk kurabilmek için önce onu hak etmeniz gerekiyor.
Sayfa 141Kitabı okudu
Hep merak etmişimdir, nedir bu bazı insanları dayanılmaz bir şekilde kendine çeken çağrı; kimini yollara, kimini denizlere, kimini dağlara götüren bu çağrı. Neden ve nasıl bazılarını her yerden, her şeyden kopartır da, çoğu insan tarafından hissedilmez, anlaşılmaz bile. Sanırım bazı ruhlarda bu dünyaya karşı çok büyük açlık var. Zorba şöyle açıklıyor bunu: "İçimde dünyayı yiyip bitirecek kadar kavga var, bu yüzden dövüşüyorum."
262 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.