Ana caddede iki dilenci vardı. Birisi on sekizle-
rinde bir genç kızdı. O yaşta dilenmek de ne oluyor?
Yetmişlerinde, saçları ağarmış kör bir kadınla elbise
dükkanlarının önünde dilencilik yapıyorlardı. Onları
gören herkes, 'Ne hayırlı bir evlat,' diyordu. Yaşlı kadın onun büyükannesiydi. Eline bir şey geçerse büyükannesine veriyordu. Aç kalan yine kendisi oluyordu.
Böyle saygılı bir kıza para vermiyordu insanlar."