(...)Ayrılıklar, yani herhangi bir nesnenin hayatından yitip gitmesi sadece acı değil, huzur da verir. Sürekli kaybedeceğini düşündüğün, dahası bildiğin, o yüzden gardını yüksek tuttuğun zamanların yorucu temposu bitmiştir. Bir kenara oturup ellerine bakarsın. Hafiflemiş, ellerine. Ne olur ne olmaz diye ellerinde hep sımsıkı tuttuğun taşların avucunda bıraktığı izlere… Zamanla izler de geçer.