Demek ki en büyük felaketin ortasında bile sorgusuz sualsiz çıkılan bir tenefüs haliydi aşk.Sorgusuz sualsiz ve kuşkusuz bir havadarlık. Başı sonu belli olandan çalınan bir hovardalık
Ani bir sağnağa tutulunca, ya hızlı koşmak, ya da yolun kenarındaki çatı altlarına sığınmak gerekir. Ama her halükarda, ıslanılır.
Eğer ıslanmak olgusuna beyin daha önceden hazırlanırsa, yağmurun gelişi daha az rahatsız eder.
Demek ki en büyük felaketin ortasında bile sorgusuz sualsiz çıkılan bir tenefüs haliydi aşk.Sorgusuz sualsiz ve kuşkusuz bir havadarlık. Başı sonu belli olandan çalınan bir hovardalık.
Dünyanın bir köşesinde birileri geçici olduklarını biliyorlardı , diğer köşesinde başkaları kalıcı sanıyorlardı kendilerini. Kim haklıydı? Biçilen zamanı bitmeyecek gibi değerlendiren mi, nasılsa gidiciyiz diye umarsız bekleyen mi?
Karanlığı bekleyen yarasalar gibi saklandıkları deliklerden çıkan kimi delirmiş kim serseriliğe vurmuş zombilerin, depremin azdırdığı din tellallarının saldırılarına teslim oluyordu kentin enkazı….