...sözümüz ve yeminimiz var...

Bir Gün Mutlaka...

Şevki Yılmaz

Bir Gün Mutlaka... Posts

You can find Bir Gün Mutlaka... books, Bir Gün Mutlaka... quotes and quotes, Bir Gün Mutlaka... authors, Bir Gün Mutlaka... reviews and reviews on 1000Kitap.
Tahrif olunan, reforma uğrayan İncil'in, Tevrat'ın ve Zebur'un tamamını ezberleyebilen yeryüzünde tek bir hafızı ve âlimi yoktur. Ama arapça bilmediği halde yedi yaşında bir Türk, Kürt, Çinli, Japon, Malezyalı, İngiliz, Amerikalı çocuk altı yüz sayfalık Kur'an'ı Kerim'i ezberleyebiliyorsa, bu Kur'an-ı Kerim'in insan sözü değil, Allah kelamı oluşunun en büyük delillerinden biridir.
Bir kadın evde yemeğini yapıyor, çocuğuna bakıyor, evini temizliyorsa "köle kadın, ezilen kadın, eve hapsedilen kadın..." şeklinde propaganda yaparak aile kurumunu ve fonksiyonlarını çökerttiler. Aynı kadın uçakta, otobüste başka insanlara, yolculara çay veriyor yemek servisi yapıyor ve başka kadınların çocuklarına bakıyorsa onun adını hostes, kimliğini de "Hür Kadın" yaptılar. Bağlılık mefhumunu ortadan kaldırmak istediler. Erkek hanımına saygılıysa, dert ortağıysa, onun en yakın arkadaşıysa ona da "Kılıbık Erkek" dediler. Bekaret mefhumuyla alay ederek edep ve hayâyı dinamitlediler. Flörtü ve fuhşu teşvik ederek gayrı meşru bir yaşama yönlendirdiler.
Reklam
Allah'ı sevdiğimiz için Allah'ın yarattığını da seviyoruz. Bizde ki bu sevgi, Allah'a imanımızın hediyesidir. İbadetlerin temelinde sevgi vardır.Kul O'na aşık olacak ki severek secde etsin, örtünsün, kulluk görevlerini yerine getirsin. Yaradandan ötürü yaradılanı sevmenin özü işte buradan gelir.
Batı toplumu Allah'a kulluğu terk ettiği için, sevgiyi kaybetmiştir. Şu Avrupalılar dünyayı verseler, kaybettikleri sevgi mefhumunu satın alamazlar. İslam toplumundaki az dahi olsa, var olan bu sevgiyi bulamazlar. Sevgi, büyük bir olaydır. Aya çıkmışsın neye yarar sevgin yoksa, en lüks arabalara binmişsin neye yarar, evinde sevgin yoksa? Mutluluğun temeli manevi sevgidir. Batı'da ana sevgisi, evlat sevgisi, akraba sevgisi azdır. Donuk bir yaşam sürerler.
İlim adamlarına film adamları kadar değer vermeyen ve saygı göstermeyen bir toplum, cehalet karanlığını nasıl aydınlığa çevirebilecektir? Etrafında dönen dolapları ve oyunları nasıl anlayabilecektir? Kendilerinin hürriyetleri, özgürlükleri ve mutlulukları için didinen; bu uğurda koşan çile önderlerini nasıl tanıyıp destekleyebilecektir? Firavun'un kırbacına benzeyen terör, zam, enflasyon, faiz ve inançlara baskı kırbacıyla, köleler gibi dövüldüklerini anlayıp, kılavuzları günümüz Musa'larının arkasından zulmün Kızıldeniz'ini yarıp, hürriyet ovasına nasıl ulaşabileceklerdir?Yedi mikropla bünyemizi ve toplumumuzu zehirlediler. Baktılar ki İslami yükseliş ve müslümanların gücü savaşla önlenemiyor, "Bunları içlerinden zehirleyelim" dediler. Böylece İslam medeniyetinin mirasçıları olan bizler yeryüzünde üvey evlatlar gibi dağıldık. Dün, Bab-ı Ali'den uzanan kudretli barış ve rahmet eli, on beş bin kilometre uzaklıkta olan Endonezya'da ki kızın namusunu kurtaracak kadar etkiliydi. Bugün o el öyle kırıldı, öyle küçüldü ki, mübarek ramazan ayında Bursa İmam Hatip Lisesi'nin bahçesinde örtüsü için mücadele ederken ayağı kesilen, feryat eden mazlum bir kızı dahi kurtaramayacak kadar aciz bir el haline dönüştü.
Batıl bugünde karşımıza "Çağdaş, demokrat ve laik" hüviyetiyle çıkarak Anayasa, DGM, Yargıtay, kanun vs. diyerek zulmünü icra etmekte. İnancının gereği başını örten kızlarımızı, Allah'ın dinini öğrenmek ve yaşamak isteyen gençlerimizi ve düşüncesiyle, namusuyla, ahlâkıyla, ördü ve gelenekleriyle kendisinden olam bir hayat tarzını yaşamak isteyen insanlarımızı yok etmek için, batılın yeni Nemrut, Firavun ve Ebu Cehilleri sahnedeler. Günümüzün bu eli silahlı, ağzı salyalı, yürekleri kinli, kalpleri paslı ve yüzleri perdeli çağdaş Allah düşmanlarının karşısında ise, yine o İbrahim neslinin yılmaz dava erleri vardır. Hasılı bu cihad, bu dava, bu mücadele bitmedi, bitmeyecek!!
Reklam
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.