1789'da Fransa'da devrim oluyor, devrimden sonra özgürlük, eşitlik, kardeşlik bekliyor halk, hiçbiri olmuyor halbuki. Yağma ve talan başlıyor. Kral gidiyor, din gidiyor ama giyotin kalıyor. Binlerce insan Greeve Meydanında giyotinle idam ediliyor. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik yok hala. Mülkiyete dayalı oy var. Kadınlara zaten yok fakat yoksullara da yok. Özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin gelmesine daha çok var. Devrimci Robespierre'ler giyotini boylayacak mesela, sonra Napolyon'lar çıkacak meydana. Avrupa birbirine girecek. Eşitlik halen yok, özgürlük çok uzak, kardeşlik çok zor. Ne var? Giyotin var. Ölüm var, ceza ve işkence var, halkı korkutmak ve terbiye etmek var. Ama giyotin hiçbirşeyi halletmiyor.
Viktor Hugo bu romanında idam cezasıyla ilgili fikirlerini çok güçlü bir şekilde ifade ediyor. Hugo, idama kesinlikle karşıdır. Gerekçelerini kitapta bulabilirsiniz.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
