Eğer bir kadınsa yaşayan; yaşanan yirmi dört saat, hissedilen bir ömür sürer ve yıllar geçsede izi kalır...Asıl anlatılmak istenen insanları anlamadan yargılamamak,ve diğer anlatılmak istenende Stefan Zweig de tutkunun bir kadına neler yaptırabileceğini ve davranışlarımızın her zaman rasyonel sebeplere dayanamayabileceğini anlatmaya çalışıyor zweig....
Psikoloji ile alakalı kitapları okumayı sevdiğimden, insan ruhunun derinliklerini araştıran öyküler de ilgimi çeker hep. bir kadının yaşamından 24 saat bu açıdan çok etkileyici. psikolojik öykü olduğundan sıkıcı olduğu sanılmasın,aksine çok akıcı ve sonunu merak ettiriyor.
Evli ve iki çocuklu bir kadının henüz birkaç saat içinde tanışıp etkilendiği bir adamla ortadan kaybolmasını konu edinen bir kitap.
kurgusu sağlam olmamasına rağmen yazar psikolojik çözümlemeleri, ruhsal betimlemeleri çok iyi vermiştir.
eserde insanların tutkularının altında yatan haklı veya haksız nedenlerini yadırgamadan psikolojik boyutlarını ele alınıyor.
kısa ama etkileyici bir eser.
zweig kadın erkek ilişkilerini eserinde hemen hemen tutku, ihanet, aşk vs gibi temaları işlemiş...
Kitaptan bir cümle,okumak isteyenlere fikir verebilir belki.
"bir kadının,hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini reddetmesinin altında; insanın kendi iç güdülerinden,doğasındaki şeytanlıklardan korkmasının yattığını, bazı insanların kendilerini "kolay baştan çıkarılanlar"dan daha güçlü,daha namuslu,daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını söyledim."