”Gözleri yetiştiği ortamın etkisiyle öyle oldu sanırım. Başlarından onca şey geçen insanların yüzleri kişilikleri değişmiyor mu? Kedilerinki neden öyle olmasın?”
Kısacık, etkileyici bir hikaye. Bir adam ve iki kadının bir kediyle, birbirleri ile kurduğu ilişkiyi ele alıyor. Çok samimi, çok yalın bir anlatım. Bir yandan Japonya’nın kültürel yapısının aile ilişkilerini nasıl etkilediğini görüyoruz, bir yandan da bu ilişkilerin bir kedi tarafından nasıl değişebildiğini…
Özellikle insana dair özelliklerin kedinin hayatı üzerinden irdelenmesi, ikisinin kıyaslanması ve aradaki bağın okuyucuya aktarımı çok iyiydi. Zaten Tanizaki’nin kalemi çok kuvvetli ama bu hikaye sanki biraz onun tarzının dışında gibi geldi bana.
Bir çırpıda biten bir kitap. Ben bir kediyle uzun süre aynı ortamda bulunmadığım için, hatta belki de ondan çok farklı bir hayvan olduğunu düşündüğüm bir köpek arkadaşım olduğu için bana uzak hissettiren, farklı düşündüğüm kısımlar da oldu tabi. Fakat şu paragraf sanki bu düşünceme yazılmış gibiydi:
“Kedilerin kişilikleri hakkında pek bilgi sahibi olmayan insanlardan kedilerin asla köpekler kadar sevecen olmadığına, soğuk ve bencil olduğuna dair sözler duyduğunda, "Bunca yıl yalnızca bir kediyle yaşamamış olsaydım, bir kedinin ne kadar çekici ve sevecen olabileceğini asla idrak edemezdim," diye düşünürdü. İnsanların öyle düşünmelerinin nedeni, kedilerin çekingen hayvanlar olmasıydı. Üçüncü kişilerin önünde ne sahiplerine sevgi gösterir ne de onlardan sevgi beklerlerdi, aksine soğuk davranırlardı.”
Keyifli okumalar:)