Kentler insanlar gibidir. Onların da hafızası vardır. Kentin yaşayan, ayakta kalan ve kayda giren her türlü birikimi eser konumunu alarak, o şehrin hafızasını oluşturur. Bu sayede insanlar kenti eserleriyle tanır, hatırlar ve anlamlandırırlar.
Bu nedenle çok iyi bilmemiz gerekir ki; ecdadını unutanlar kaynaksız ırmağa, köksüz ağaca benzerler. Bir çınar için toprak altındaki kökleri ne ise ve bu kurudukça çınar nasıl kurumaya başlarsa, bir millet için de tarih odur. Tarihini bilen millet, kökü sağlam çınar gibidir. Zamanla eski adet ve ananesini, yaşayış tarzını unutan, tarihini bilmeyen, ecdadının neler yapmış olduğundan haberi olmayan bir millet, kendini ayakta tutan köklerden birkaçını kurutmuş demektir.