Kafka bu eserinde yaşamı; deneyler ve araştırmalar yapan bir köpeğin gözünden anlatır. Kitapta köpek bir canlı türü gibi görünse de, aslında insanın insana, doğaya ve topluma yabancılaşmasını, kendi duygusal dünyasının süzgecinden geçirerek okuyucuya sunar. Köpek uzun bir süre insanların etkisinde kalır ve yavaş yavaş kendi türüne yabancılaşır. Gençliğin verdiği şevkle sorguladığı şeylerin diğer köpekler üzerinde hiçbir etki bırakmaması onu git gide yalnızlığa iter. Köpek yani Kafka, bu düşünsel yolculuk esnasında duygusal gerilimler ekseninde kötü bir ruh haline bürünür.
Kafka; 21.Yüzyıl insanının yalnızlaşmasını daha o yıllarda öngörmüş ve bu konu üzerine birçok hikâye kaleme almıştır. İlk kez, ölümünden sonra 1931 yılında yayımlanan bu eser; Kafka'nın birinci ağızdan anlattığı nadir hikâyelerden bir tanesidir. Son zamanlarda sıklıkla tüm yaşamım üzerine düşüncelere dalıyor, belki de yaptığım ve her şeyin suçlusu olabilecek o belirgin hatayı arıyor ve bulamıyorum. Ama kesinlikle böyle bir hata yapmışımdır, eğer yapmadıysam uzun yaşamım boyunca yaptığım dürüst çalışmalarla istediğim şeyi başaramamışsam bu istediğim şeyin imkânsızlığını ortaya koyar ve sonuç mutlak bir umutsuzluk olur.
(Tanıtım Bülteninden)
