Hem yazan hem de okuyan açısından zor bir kitap. Otobiyografik izler de taşıdığı belirtilen eserde okuyucu, Mişima’nın cinsel eğilimleri sebebiyle yaşadığı büyük yalnızlığına ve daha çok da duygusal travmalarına tanıklık ediyor. Yazarın bu konuda çocukluk, ilkgençlik ve gençlik dönemlerinde iz bırakan olaylarla birlikte, dünyayı sürekli kendi anlayacağı bir dile çevirme gayreti ve kurduğu savunma mekanizmaları anlatılmış. Gösterdiği çabanın onu dönüştürdüğü karakter ile kendi gerçekliği arasında giderek büyüyen uçurum, toplumsal normlar gözetilerek dualist bir bakışla yazılmış. Kitaptan alınacak keyifin, okuyucunun içindekileri içselleştirebilmesiyle doğru orantılı olduğu söylenebilecek bir eser.