Bir Meçhulün Güncesi

Jean Cocteau

By Number of Pages Bir Meçhulün Güncesi Quotes

You can find By Number Of Pages Bir Meçhulün Güncesi quotes, by number of pages Bir Meçhulün Güncesi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Gerçeğin, insanın onu bilmediği için kaygı duymadan bakabileceği değişken bir yüzü vardır.
Sayfa 14 - Sel
Bir fino köpeğinin burnu aranan yeri tam olarak bulurken, köpek sürülerinin izi kaybettikleri görülmüştür.
Sayfa 15 - Sel
Reklam
Üzerine bedenden çok ruhun oturduğu bir sandalyeye yeniden hasır geçirmeye karar vermek zorundayım.
Sayfa 15 - Sel
Sahip olduğumuzdan daha fazla bilgi gerektiren konular üzerinde bir zanaatkar gibi çalışmak arzusundayım.
Sayfa 15 - Sel
Bu günce, bölümleriyle birlikte, eğlencelerin içinde kaybolma korkusuyla birleşen tatildeki bir kafanın disiplininden başka bir şey değildir.
Sayfa 16 - Sel
Güzellik, her zaman bir kazadan, edinilen alışkanlıklar ile edinilecek alışkanlıklar arasındaki an bir düşüşten kaynaklanır. Güzellik yolu şaşırtır, iğrendirtir. Dehşete düşürdüğü de olur. Yeni alışkanlık yerleştiği zaman, o kaza, kaza olmaktan çıkar. Bir çeşit klasik haline gelerek şoke edici özelliğini yitirir. O halde bir yapıt hiçbir zaman anlaşılamaz. Yalnızca kabul edilir. Bu, yanılmıyorsam, Eugene Delacroix'nın bir saptamasıydı: ''Hiçbir zaman anlaşılmayız, yalnızca kabul ediliriz.''
Sayfa 16
Reklam
Kanımca görünmez olmak hoşluğun önkoşulu. Hoşluk, bir başkası tarafından farkedildiği anda yokolur... Hoşluğun ta kendisi olan şiir bile aslında görülebilir değildir. O zaman bana ''eh, zaten şiir ne işe yarar ki?'' diye sorabilirsiniz. Hiçbir şeye. Onu kim görecek? Hiçkimse. Bu durum onun ahlaka aykırı bir suç olmasını önlemez ama onun kendini gösterme arzusu körlerde bile etkisini gösterir. Şiir özel bir ahlak ifade etmekle yetinir.
Sayfa 16
Bu, yanılmıyorsam, Eugene Delacroix'nın bir saptamasıydı: "Hiçbir zaman anlaşılmayız, yalnızca kabul ediliriz."
Sayfa 17 - Sel
Bir yapıt hiçbir zaman anlaşılamaz. Yalnızca kabul edilir.
Sayfa 17 - Sel
Şiir umutsuz bir dindir. Şair, başyapıtının pek sağlam olmayan bir toprak üzerinde usta bir köpek numarasından başka bir şey olmadığını bilerek bu dinin içinde tükenir; ancak tabii ki, yapıtının daha sağlam bir gizemin parçası olduğu bahanesiyle avunur. Ama bu umut, onun her insanın gece olduğuna (içinde geceyi barındırdığına) olan inancından kaynaklanır. Sanatçının görevi, bu karanlık geceyi gün ışığına taşımaktır. Bu yaşlı gece, sınırları çok dar olan insana kendisini sınırsız hissettirecektir. Bu durumda insan, yürüdüğünü hayal eden uyuşuk bir kötürüme benzer.
Sayfa 17 - 17, 18
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.