Dinle ey...
kapkara gecelerin
dikenli, taşlı yollarında
şafak yolcusu!
Hakikat vurgunuysan güneşin;
yokuşlar korkutmasın,
ışığının zerresinden titreyen yarasaların
ölüm çığlıkları ürkütmesin seni.
Yürü!
Dağlar, taşlar tempo tuttursun;
cihan dinlesin ayak sesini.
Ve bil ki;
bu gidişin ne ilkisin sen,
ne de sonuncusu.
Önünde,
sana rehber nice yıldızlar;
ardında,
seherlerin ıslak ışıklarını yudumlamaya hasret
ve yüreği yanık bir nesil;
yolunda,
bu kutsal yürüyüşün için selama durmuş
yüce ruhlar...