İnanmayacaksınız ama üstüste iki defa okudum bir o kadar daha okurum.. Çok etkilendim aslında bakarsanız böyle keskin kelimeleri; ‘etkilenmek’ gibi sıkça kullanmak hoşuma gitmiyor çünkü anlamını aktarmayı ifa edemeyeceğimi düşünüyorum ne ise ben cidden çok etkilendim..
Şimdi bir köy düşünün her şey -ağa-ya.. En güzel bağlar, bahçeler, para uğruna yanında çalışan bir bahçivan ve bir şeftali ağacı.. Köy halkına ait hiçbir şey yok tezekli evleri dışında amma bir -onur- ları var ki her şeye meydan okuyan! Üstelik köydeki iki çocukta dahi, evet evet çocuk yahu.. Bir şeftali çekirdeğini eken, büyüten iki çocuktan bahis ediyorum lakin biri ektiği ağaca gübre niyetine yılan avlamaya giderken bir yılan tarafından ısırılıp ölüyor.. Öteki çocuk ve bizim minik şeftali ağacımız -Behrengi’nin şeftali’yi konuşturması harika idi bence, benzetmelere filan bittim, misal: iri ve genç kızların utandıkları zaman yanaklarındaki kırmızı gibi kıpkırmızıyım diyor şeftali..- çok üzülürler bu duruma ve şeftali ağacımız ağa’ya boyun eğmez.. Tüm şeftalilerini birer birer döker.. Aklında ise hep o iki çocuk.. Okuyunuz