Samed Behrengi ile orta okuldayken tanışmıştım. O zaman olup geçenleri tarafsız anlamayacak kadar küçüktüm. Yine " Kara Balık"ı okurken sıradan bir çocuk kitabı olamayacağını anlamıştım. Yoksa neden çocuk kitapları yazan, 28 yaşındaki birini Araz çayında boğsunlar ki?
"Bir Şeftali Bin Şeftali" kitabı, çocuk kitabı adlandırıp sonra da geçip gideceğimiz türden bir kitap değildir. "Kara Balık" gibi devrim yaratmasa da yazar, derin fikirlerini ağacın dilinden anlatmayı bile başarmış..
Konusu;
bir şeftali ağacının daha çekirdekten itibaren uğaraşarak büyümesini anlatır. Onun da bir davası vardır. Yetişmesi için onu toprağa eken iki küçük çocuk için büyüyecek, meyve verecektir. Bunun için sımsıkı sarılır toprağa. Ne rüzgara boyun eğer, ne kara, tipiye. Yanı başında biten aylak otlarına bile aldırmaz. Ha bire büyür, büyür... Sonunda ilk meyvesini verir. Tam sevinçle sunacakken elindekini sevdiklerine, bir felaket olur. Peki ne?
Bundan sonra hayatı değişir. Meyve vermek istemez. Kendini ve insanları meyvelerinden mahrum eder. O da bir nevi tavrımı koyar sevmediklerine.
Bir şeftaliyken bin şeftali vermeyi hedefleyen ağaç, sadece bir meyve ile sınırlar kendini.
Yazar, şeftali ağacının dilinden, haksızlığa karşı kimsenin susturulamayacağını, iyilerin kolunun kanadının koparılsa bile bir yerde kök atacağını,
küllerinden yeniden doğa bileceğini, aynı anda zalime boyun eğmektense ölümü göze almanın mübah olacağı- fikirlerini bir çekirdekle yeşertmiş...
Çocuklarınıza okumak için ideal kitap.. Kendinizi de unutmayın..
Keyifli okumalar...