Kardeşim! Senin tahammül etmen gerekir. Bir süre nefsine sabret, bundan sonra nefsinin sabredenlerden olduğunu göreceksin. Hatta Allah-u Teala’nın izniyle, nefsin; sabredilmesi gereken bu halden razı olan bir nefis haline gelecektir.
Allah-u Teala şöyle buyurur: “Allah mü’minlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır.”
Satılan şey, satın alan kimseye teslim edildiğinde ona dilediğini yapar. Onu dilediği yere koyar. Dilerse onu bir saraya, dilerse bir hapse koyar. Dilerse ona en pahalı elbiseler giydirir, dilerse sadece avret yerlerini örtebilen birisi olarak bırakır.
İsterse onu bir zengin, isterse onu muhtaç bir fakir kılar. Dilerse ömrünü uzatır, dilerse onu darağacına asar ve düşmanlarını onu öldürmek için musallat eder. Bir koyunu satın alan müşteri, onu kestiğinde, koyunun eski sahibinin öfkelenmesi ya da kalbinde rahatsızlık hissetmesi doğru mudur?!
Allah-u Teala’nın ve Rasulü’nün aslanı Hamza b. Abdulmuttalib (radıyallahu anh)’a ne olduğunu işitmediniz mi? Karnı yarılmıştı, ciğeri çıkarılmıştı, organları kesilmişti. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ashabından başkaları da, Uhud Savaşı’nda aynı şekilde şehid olmuşlardı. Karınları yarılmış, kulakları ve burunları kesilip koparılmıştı.
