ne ben sorayım seni
ne sen beni sor
soyunmuş seslerimiz tenden
boşlukta bir aşk örüyor
ses olmuş duygular
yaklaşır dalga dalga zamansız
kavuşsa da seslerimiz birbirine
biz kavuşamayız
ne kollarımız var saracak
ne öpecek dudaklar
ne görülecek yüzümüz var
ne görecek göz
biz aşk örüyoruz boşlukta
çizgiden soyut
zerreden öz...
sen yıkılmış bir döğüşçüye
göklerden uzanan eldin
sen bir Tanrı kanıydın akıp vücudumuzdan içeri
kollarımızın gerinişinde kırarak zincirleri
artık duyulmaz denilen sesimizde
bir destanla yükseldin...