Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları

Semyon İvanoviç Aralov

Newest Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları Quotes

You can find Newest Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları quotes, newest Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mustafa Kemal Atatürk
“Mustafa Kemal esnafın, onuruna verdiği ziyafette zanaatın önemi üzerine bir konuşma yaptı. Bu konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Dinimiz, çalışmayanın toplumun üyesi olmadığını söyler. İlerici adamı düşman sayan kişiler var. Bunlar böyle yanlış düşünceler ileri sürmekle, Müslümanların kâfirlere esir olmalarını ve cahil kalmalarını sağlamaktadırlar. Her sarıklıyı hoca sanmayın. Hoca olmak sarıkla değil, kafa iledir.”
Sayfa 159Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
“Mustafa Kemal, 17 Şubat 1923 tarihinde Balıkesir’de bir camide yaptığı konuşmasında şunları söylemişti: "Peygamberimiz insanlara dinin gerçeklerini aşılamıştı. Dinimizin temel kanunları doğaya, akla ve mantığa uygun olan bütün kuralları içine almaktadır. Şimdi biz peygamberimizin, müminleri topladığı bir yerde bulunuyoruz. Camiler, insanlarin birbirlerine bakmaları, uyuklamaları ve sonra da kalkıp gitmeleri için yapılmamıştır. Camilerde halkın iktidarı ve bağımsızlık için neler yapmamız gerektiğini görüşmek zorundayız. Burada ulusun toplumsal görüşünü incelemeliyiz."
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Halide Edip Adıvar
“Halide Edip Hanım, tipik bir burjuva siyasetçisiydi. Zaman sınavını veremedi; Milli Kurtuluş hareketi, derebeylikle ve emperyalizmle savaş, onun gücünün dışındaydı. Kocasıyla birlikte, İngiliz liberalizminin kanatları altına sığındı.”
Mustafa Kemal Paşa, sonraları anılarının bir yerinde, Rauf Bey'den ve bütün muhaliflerden şöyle söz etmişti: "'Cumhuriyet' sözcüğünü telaffuz etmekten bile inatla kaçınanların, cumhuriyeti doğduğu gün boğmak isteyenlerin hareketlerinin ciddiyetine ve samimiyetine nasıl inanılır?... Hadiseler göstermiştir ki, Terakkiperver Cumhuriyet Partisi'nin programı, en hain dimağların mahsulüdür."
Sayfa 187
Lozan Konferansı'na hazırlık yapılırken, Lozan'a gidecek heyetin başkanının kim olacağı konusunda Türk hükümeti içinde anlaşmazlık çıktı. Heyet-i Vekile Reisi (Başbakan) Rauf Bey, beraberinde danışman olarak İsmet Paşa'yı götürmeyi düşünerek, bu mevkiye istekli bulunuyordu. Ama Rauf Bey Lozan'a gönderilmedi. Rauf Bey'in Batılı devletlere olan sempatisini bilen ve her alanda onlara ödün vermeye hazır olduğundan korkan Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey'in gönderilmesine kesin olarak karşı koydu.
Sayfa 180
Mustafa Kemal Paşa bir gün bana, Curzon'un Musul petrolleriyle kişisel ilgisi olduğunu söylemişti. Curzon Musul'daki 'Turkish Oil' şirketinin ortaklarındanmış. Sultan Abdülhamid bir zamanlar Musul petrollerinin sahibiymiş. Abdülhamid'in varisleri kendi haklarını Amerikalılara devretmişler. ABD 'Standard Oil'in çıkarlarını savunuyormuş. Amerikan temsilcisi Chaild, Musul'un 'açık kapıları' olması gerektiğini söylemiş. Mustafa Kemal, ''Musul İngilizler için, Kürdistan'a en yakın bir bölge olarak çok önemlidir,'' dedi. ''İngilizler Musul'u, tamamen anlaşılır amaçlar için ellerinde bulundurmak isterler. Çünkü Musul, Sovyet Rusya'ya, İran'a en yakın bir yol, Türkiye'ye baskı yapmak için en uygun bir bölgedir.'' İsmet Paşa Musul'u geri alamadı. Bu konuda Türkiye yenilgiye uğradı.
Sayfa 180
Reklam
491 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.