Bir Tərəddüdün Romanı

Peyami Safa

Bir Tərəddüdün Romanı Posts

You can find Bir Tərəddüdün Romanı books, Bir Tərəddüdün Romanı quotes and quotes, Bir Tərəddüdün Romanı authors, Bir Tərəddüdün Romanı reviews and reviews on 1000Kitap.
Eski Yunanistan'dan beri , hayatı kafamıza uydurmak sevdasından vazgeçmedik; felsefe tarihinin tezleri ve antitezleri arasındaki gülünç münakaşadan hiçbir hakikate vâsıl olmadığımızı gördüğümüz hâlde, hiçbir "Nedir?" ve "Niçin?" sualine cevap verememiş olduğumuz hâlde yeni sistemler kurmak ve bir sürü kalp fikirlerin peşine takılmaktan kendimizi alamıyoruz. Harpten sonra yıkılmaya başlayan şeylerden biri de nazariyelerin sonuna ilave edilen "izm" edatıdır. Ancak "izm"siz düşünebildiği gün insan zekâsının hürriyetinden ve genişliğinden bahsedilebilir. Kafamızın zinciri bu "izm"dir: Sistemcilik ve nazariyeciliktir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Artık ne o, ne Muallâ Hanım. Bu, nikbin devirlerin masalları gibi, kırk gün kırk gece süren düğünlerin sevinciyle bitmiyor. Biz onlardan çok uzağız. Onlar kadar sevmiyoruz, kendimizi vermiyoruz, şüphe ve tereddüt ediyoruz.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
211 syf.
·
Not rated
Tereddüt ve Şüphe
Aslında tereddüt ve şüphe bilimsel düşünmenin ve ilerlemenin temeli olan iki kavram. Fakat bir buhran döneminin sonunda bir yıkımın başlangıcı olabilirler. Roman dünya savaşı sonrası insanların ruh halini bu iki kavramla ele almaya çalışmış roman boyunca. Savaş gibi insanlığın icat ettiği en büyük kötülüğün toplumların sadece fiziksel değil aynı zamanda da ruh dünyasında ne kadar uzun sürecek kalıcı hasarlar bıraktığını da gözler önüne seriyor. Bu yıkım sonrası birbirine geçmiş bir çok kavramın sonrasında insanların zihninde nasıl bir karmaşaya yol açtığını da görüyoruz. Peyami Safa ve dönemi bir çok yazarın ele aldığı ve belki de günümüzde de pek dile getirilmese bile canlılığını koruyan batılılaşma kavramını da alt metinde okuyoruz. Roman kahramanları hep bir tereddüt ve şüphe içindedir ki, bu tereddüt ve şüphe ilişkilerini de bir nevi tekinsiz ve sağlıksız kılmaktadır. Bu yüzden insanlar mutsuz ve melankoliktir. Köklerinden uzaklaşmak zeminini yitirmek ve sürekli tutunacak bir yer aramak anlamına geliyor, diyor yazar adeta. Romanda üç ana karakterle karşılaşıyoruz: Yazar(muharrir), Mualla ve Vildan. Yazar için Mualla ulaşmak istediği mutluluk, Vildan ise içindeki tereddüt ve şüphenin vücut bulmuş halini temsil ediyor. İki kadın arasında kalan yazarımız roman boyunca bu arada kalmışlığı, bir çok felsefik ve psikolojik çıkarımlarla tüm hayata genelliyor. Biraz da biyografik bir eser olan bu kitap, yazarın bir çok konuda düşüncelerini belirtmesi için de zemin oluşturuyor. Her ne kadar günümüz okuyucusu, karakterlerle birebir empati kurmakta zorlacak olsa da, kendimizden muhakkak bir şeyler bulabileceğimiz bir roman.
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 19987.1k okunma
Hepimiz, güzelleşmek için yalan elbiseleri arıyoruz ve çıplak hakikati örtmeye, gizlemeye çalışıyoruz; hatta kefen bile çıplak cesedimizin çirkinliğini gizlemek için beyaz bir yalandır, değil mi?
Sayfa 113
200 syf.
·
Not rated
Yaşamla yaşam arasında bocalayalan, buhranlar yaşayan ve nereye gideceğini bilmeyen insanların ruh hallerinin başarıyla tahlil edildiği psikolojik bir roman... Peyami Safa okurlarına tavsiye ederim.
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20207.1k okunma
Yaşamak, yaralamak ve yaralanmaktır.
Sayfa 176
Reklam
İnsanda yaşamak hırsıyla beraber her ân ölmek hırsı da var.
Sayfa 157
Alakalarımızın yüz bin şekline isim bulamıyoruz ve "sevmek" deyip çıkıyoruz. Onun için ne kadar suistimale uğruyor bu kelime.
Sayfa 156
- Belki; bence kitap demek bir defa okumak için yazılan şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi? Bir musi-ki parçası gibi... Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az.
"Benim için garip bir surette her şey ölmüştü."
Sayfa 57 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
"Hepimiz kahkahalarımızı gözyaşlarımızla ödüyoruz."
Sayfa 49 - ÖtükenKitabı okudu
"Kitap.. Nasıl diyeyim.. İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi?"
Sayfa 24 - ÖtükenKitabı okudu
sen hayatında her şey yapmış bir kadınsın. fakat hiç birine alışmamışsın, hiçbirinde ihtisas kazanamamışsın : evlendin, fakat tam manasıyla zevce olamadın; sevdin fakat yekpare bir aşkın olmadı, birçok hadiseler en büyük ihtirasın billurunu kırdı; seyahat ettin fakat sende bir seyyah melekesi teşekkül etmedi; bir çok hafiflikler yaptın barlarda, balolarda, tiyatroların kulis aralarında yaşadın fakat bir kokot pişkinliği elde edemedin; tercümeler yaptın fakat bir satır yazı neşretmedin; çocuklara bayılıyorsun fakat ana olmadın; her emelin her gayenin büyüklüğünü ve güzelliğini anlıyorsun fakat hiç bir emelin ve gayen yok; bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin fakat hiç bir şeye iman etmiyorsun.
Sayfa 129Kitabı okudu
Ba­zen ka­la­ba­lık­la­rın or­ta­sın­da, tek ba­şı­na kal­dı­ğı­mız va­kit­ler­de­kin­den faz­la yal­nız de­ğil mi­yiz?
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.