Kızılordu'dan Kafkas Milli Lejyonuna

Bir Türk'ün 2. Dünya Harbi Hatıraları

Cabbar Ertürk

Bir Türk'ün 2. Dünya Harbi Hatıraları Sözleri ve Alıntıları

Bir Türk'ün 2. Dünya Harbi Hatıraları sözleri ve alıntılarını, Bir Türk'ün 2. Dünya Harbi Hatıraları kitap alıntılarını, Bir Türk'ün 2. Dünya Harbi Hatıraları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1944 senesinde Alman ordusundaki gönüllü Türk Birliklerinin sayısı 900 bine yükselmişti. Fakat Almanlar Türk gönüllü ordularının sayısını fazla göstermek istemiyorlardı. Türk gönüllülerini kıtalar halinde teşkilatlandırmışlar ve on bin kişilik olan bu taburların sayısı onun üzerindeydi. Türk birlikleri ilk Kırim'da; Kuzey Kafkasya'da,
Jas Türkistan [Genç Türkistan], Azerbajçan [Azerbaycan], Idel-Ural dergileri
Türkistan, Azerbaycan ve Kafkas Milli Komiteleri kurulmadan önce Ost Ministeriuma (Doğu Bakanlığına) bağlı Yabancı Birlikler veya Milletler Komitesinin Kafkas ve Türkistan şubesi esir kamplarından seçerek aldıkları edebiyatçı ve yazarlardan Mecid Musazade, Celil İskender ve Latif beyler daha sonrada Cemil bey vardı. Bunlara kısa zamanda bir matbaa
Reklam
Ruslar 16. yüzyılın ilk yarılarına kadar Altınordu devletinin egemenliği altında bulunan bir Kinezlikti. Altınordu'nun emirleri dışına çıkmak akıllarına bile gelmedi. Altınordu devletinin sahiplerine Çinliler Tatar dedikleri için Avrupalılar da Tatar derlerdi. Ruslarla Altınorduluları birbirlerinden ayıran dilleri ve dinleriydi. Türkler müslüman, Ruslar ise hristiyanlardı. Türkler üçyüz sene Rusların hakimleri oldukları halde, onların ne dinlerine ne de dillerine dokunmamışlardı. İçişlerindeki serbestilerine ise hiç karışmamışlardı. Kiliselerini kapatarak münevver yetiştirmelerine engel olmamışlardı. O devirde Osmanlı devleti de Avusturya içlerine kadar bütün güney ve orta Avrupa'nın bir kısmını idaresi altında bulunduruyordu. Altınordu Devleti gibi Osmanlılar da idarelerindeki Macarların, Romenlerin, Sırpların, Yunanlıların ve Bulgar
Çarlar devrinde olduğu gibi, Lenin'de Türk birliğinden korkmaya başlamıştı. Bunun için de Türkistan adını yasaklamakla birlikte, Türkistan Türklüğünü Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan diye parçalara ayırdı ve bunların herbirinin ayrı cumhuriyetini kurmasını emretti. Türkistan artık Orta Asya olarak harita ve tarih kitaplarına
1920 senesinde Türkiye'de başlayan İstiklal Savaşı sebebiyle Azerbaycan'dan çekilen Türk birliklerinin Veda Şarkısı, Türkiye Türklerinin Azerbaycan'a bağlılığının bir delilidir: Ey analar vatan size kalıyor Muzikalar cenk havası çalıyor Boru çalar asker silah alıyor Gitmeliyiz gitmek düştü dillere Düşman ayak basmasın bu yerlere.
Kuzey Azerbaycan Osmanlı devleti içinde gelişen Türkçülüğe sarılmıştı. Okul kitaplarında Azerbaycanlı şairlerin yanı sıra Türkiye'de Türk milli edebiyatının temelini atan Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Mehmet Akif, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Ömer Seyfettin, Halid Ziya, Orhan Seyfi, Yusuf Ziya ve Yakup Kadrilerin şiirleri hikayeleri yer alıyordu. Ziya Gökalp'in Türklüğün imanı bir Dini bir vicdanı bir Fakat hepsi dağılır Olmazsa lisanı bir, Şiiriyle birlikte Mehmet Emin Yurdakulun: Ben bir Türküm dinim cinsim uludur Sinem özüm ateş ile doludur Türk evladı vatanının kuludur Türk yurdunu düşman almaz giderim. Şiirleri Azerbaycanlı Türk müneverliğinin dilinde bir aşk şiiri veya halk türküsü olarak yaşıyordu. Azerbaycan'ı Türklüğe bağlayan ve Türkiye'yi yücelten en önemli olay ise Çarlık çöktükten sonra istiklâlini ilan ettiği 1918 senesinde tıpkı bugünkü gibi Ermeniler'in Azerbaycan'a saldırmaları sırasında hakiki değeri hala takdir edilmemiş olan cennetmekan Enver Paşa ile İttihat Terakki iktidarının Azerbaycan'ın kurtuluşu için Azerbaycan'a gönderdiği ordu birliğiydi.
Reklam
1828 senesinde Azerbaycan ve bütün güney Kafkasya, Ruslar tarafından işgal edilmişti. Rusların Azerbaycan'ı işgaline yardım eden ise Ermenilerdi. Ruslar Kafkasya'ya geldiklerinde Ermeni ve Gürcülerin hıristiyanlık duygularından ve müslüman olan biz Türklere nefret ve düşmanlıklarından faydalanmışlardı. Bunun için de Azerbaycan işgal edilir edilmez, Karabağa ve batı Azerbaycan'a sinır kuvveti olarak Ermenileri yerleştirmişlerdi. Türkçe olan bütün okulları kapattırmış bizim okulları Ermeni okullarına çevirmişlerdi. Rusların, hıristiyanların savunucusu olduğunu gören Ermeniler Osmanlı ve İran bölgelerinden Karabağ'a ve Batı Azerbaycan'a akın etmeye başlamışlardı, Ruslar, Türkiye ile Azerbaycan'ı birbirinden ayırmak ve milli bağlantıyı yok etmek için Azerbaycan'ın Türkiye ve İran sınır bölgelerini Ermenilerle doldurmağa ve Türkleri Türkiye ve İran hududlarından kovdurmağa başlamışlardı. Bunu tamamlamak için ise eski Erivan Türk Hanlığını, Ermenistan olarak isimlendirmiş ve Ermeni idaresi kurmuştu. Aynı zamanda Türkçe okulları kapattırdığı ve yasakladığı halde Ermenice ve Rusça okullar açmış ve Ermenilerden Türklüğe düşman münevverlik yetiştirmeğe başlamıştı. Bunun dışında Türklerden kimse Rus askeri okullarına alınmadığı gibi silah kullanmasını bilmesinler diye sıradan askerliğe de almıyorlardı. Bunun sebebiyledir ki 1918 senesine yani Türk ordusunun Azerbaycan'ı kurtarmasına gelinceye ve tarihte ilk defa Azerbaycan devletini kuruncaya kadar Azerbaycan ve bütün Türk illerinde Türk dilinde bir tek okul bile yoktu.
Geri127
277 öğeden 271 ile 277 arasındakiler gösteriliyor.