Günümüz Türkçesiyle

Bir Yazın Tarihi

Halid Ziya Uşaklıgil

About Bir Yazın Tarihi

Bir Yazın Tarihi subject, statistics, prices and more here.

About

Gündüz gelinim hatır sormak için odama geldi, iki saat kadar beni güldürmeye çalışarak, başımı kolonya ile ovarak yanımda kaldı. Ama hâlinden Süreyya’nın sabahleyin geçen olayı anlatmış olduğunu anlıyordum. Şimdi Süreyya ile aramızda bir yabancı kalp daha var, gelinimin terbiyesinden emin olmasam birçok yabancı kalp var, diyeceğim. Fakat hiç sanmıyorum ki o burada geçen şeyleri annesine anlatsın. Bununla birlikte kim bilir?..Süreyya bu akşam odama gelmek istedi, kapıyı açmadım. Gelin mutlaka bu yüz vermeyişimin nedenini sormuş olmalı.İhtimal şimdi ben burada şu satırları yazarken onlar orada kahkahalarını duyurmamak için mendillerini ağızlarına kapayarak benden söz ediyorlardır. Ah! Ellerimden ateşler çıkıyor...Halit Ziya Uşaklıgil’in “şair” olarak da tanımlandığı gözden kaçmamıştır. Bu tanımlama, onun şiirsel anlatımının kaçınılmaz bir sonucudur. Oysa gerek 1941’de yapılan sadeleştirilmiş ilk baskıda gerekse bu baskıdan yola çıkılarak yapılan sonraki baskılarda hikâyelerin en çok bu sözü̈ edilen şiirsel anlatımı kayba uğramıştır. Bu nedenle biz çalışmamızda 1900’de yapılan özgün baskıyı temel aldık ve metnin bu özelliğini mümkün olabildiğince koruyarak güncellemeye çalıştık. Bununla birlikte zaman zaman 1941 baskısında yapılan kimi değişiklikleri yeğledik. Elinizdeki yayımla önceki “dil ve anlatım” sorunlarının önemli ölçüde aşıldığını, bu nedenle her türden okurun Bir Yazın Tarihi’nin içerdiği hikâyeleri zevk ve heyecan duyarak okuyabileceğini, modern Türk hikâyesinin daha ilk adımında nasıl bir yetkinlik ve başarıyı temsil ettiğini açıkça ve biraz da hayretle görebileceğini söyleyebiliriz. -N. Ahmet Özalp- Son derece şair ve son derece sanatkârdır. Onun kadar şiir ve sanata meclup olan pek az bulunur. Birinci maksadı meftun olduğu şiirleri güzel yazmaktır, bir şeyi söylemekten ziyade o şeyi güzel söylemek için uğraşır. -Mehmet Rauf -
Estimated Reading Time: 5 hrs. 54 min.Page Number: 208Publication Date: 6 April 2017Publisher: Everest Yayınları
ISBN: 9786051851303Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 60.1
Erkek% 39.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya UşaklıgilYazar · 62 books
Bazı edebi yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halit Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır. Servet-i Fünun edebiyatının en büyük nesir ustası kabul edilir. İlk büyük Türk romanı olarak kabul görmüş Aşk-ı Memnu'nun yazarıdır. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun Sultan Reşat devri Mabeyn Başkatibi (1909-1912), ve Ayan Meclisi üyesidir. İstanbul'un Eyüp semtinde doğdu. Babası halı tüccarı Halil Efendi, Uşak'tan İzmir'e göçmüş varlıklı bir ailedendi. Halit Ziya, o sırada İstanbul'a yerleşmiş olan Halil Efendi ile Behiye Hanım'ın üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Mahalle mektebindeki ilk eğitiminin ardından Fatih Askeri Rüştiyesi'ne devam etti. 93 Harbi'nin başlaması ile Halil Efendi'nin işleri bozulunca aile, İzmir'e yerleşti ve Halit Ziya öğrenimini İzmir Rüştiyesi'nde sürdürdü. Ardından İzmir'de Ermeni Katolik rahiplerinin çocukları için kurulmuş yatılı bir okula devam ederek Fransızcasını geliştirdi; Fransız edebiyatını yakından tanıdı. Fransızca çeviri denemeleri yaptıktan sonra henüz öğrenci iken ilk yazılarını yayımlamaya başladı. Önce İzmir çevresinde kendini tanıttı. Bazı edebi yazılarını İstanbul'da Hazine-i Evrak adlı önemli bir dergide "Mehmet Halid" adıyla yayımladı. Son sınıfta iken okuldan ayrıldı, babasının kâtibi olarak iş yaşamına başladı. Aynı yıl, Bıçakçızade Hakkı ve Tevfik Nevzat adlı arkadaşlarıyla Nevruz adlı bir dergi yayımlamaya girişti. 10 sayı kadar yayın hayatında bulunan ve İzmir'in ilk edebiyat dergisi olan bu dergide çeviri şiir ve hikâyeler, mensur şiirler, bilimsel yazılar yayımladı. Babasının yanındaki işi edebiyat merakı ile bağdaştıramadığından farklı bir iş aradı. İstanbul'a giderek hariciyeci olmak için başvurdu; başvurusu kabul edilmeyince İzmir'e döndü. İstanbul'da bulunduğu süre içinde Fransız edebiyat tarihi ile ilgili olarak uzun süredir yazmak istediği kitabı yazdı. Garbdan Şarka Seyyale-i Edebiye: Fransa Edebiyatının Numune ve Tarihi adlı kitabı 1885'te 84 sayfa olarak basıldı. Bu eser, onun basılan ilk kitabıdır ve Türkçede basılmış ilk Fransız edebiyatı tarihi olma özelliği taşır. İzmir'e döndükten sonra İzmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı, öğretmenliğe devam ederken Osmanlı Bankası'nda çalışmaya başladı. İzmir İdadisi'nin açılmasından sonra öğretmenliğe bu okulda devam etti; Fransızcanın yanısıra Türk edebiyatı dersleri verdi.