Birleşik Avrupa'nın Türk Öncüleri
Kayhan KaracaSözler ve Alıntılar
Kahraman, yüzlerce paradigmadan sadece birkaçı özelinde kahramandır.
Türk diplomatları 1980 askeri müdahalesi sonrası Avrupa Konseyi'ne soğuk terler atarak gelmişti. Bu üçüncü askeri darbeydi ve bu kez Türkiye'yi savunmak çok zor olacaktı. Tartışmaların alevlendi, Türkiye'nin güvenlik tehdidi olmaya başladığı bile dile getirildi. Bunlar yetmezmiş gibi bir son dakika gelişmesi bardağı taşıran son damla oldu. Papa suikasta uğramıştı. Türk Dışişleri Bakanı İlter Türkmen de suikast haberini Strasbourg'da öğrenecekti. Failin bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu duyulunca, o anlarda Avrupa Konseyi'nde Türkiye hakkında mümkün olduğunca hafif bir karar çıkması için çabalayan Türk diplomatlarının başından adeta kaynar sular dökülecekti. Kimi Türk diplomatları sinirden ve stresten gözyaşlarını tutmada zorlanacaktı.
Sayfa 174Kitabı okudu
Almanya'nın hâmisi Türkiye Cumhuriyeti
Avrupa Konseyi'ne Almanya'nın katılması konusunda en büyük girişimi Türkiye sergilemiştir. Yine Almanya'nın bağımsızlığının tesisi ve silahsızlandırılmış bir Almanya'nın bu bağımsızlığa gölge düşürdüğünü ilk dile getiren Türkler olmuştur. Dönemin Türk temsilcisi Zeyyat Mandalinacı: "Almanya bugün tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir bedbahtlık atmosferinde yaşıyor. Yenilgi, yıkım görmüş ve artık sadece barış istiyor. Almanya'yı incitmek, aşağılamak ve faydasız kuşkularla umutsuzluğa düşürmemek gerekir. Zira aşağılanma en soylu ve en barışçıl halkları her zaman kine sevk etmiştir. O zaman da diktatörler gelir. Hitler, Versailles'da böyle imal edilmiştir.
Sayfa 81Kitabı okudu
Avrupa'nın sınırları hakkında bir karar...
Eğer Avrupa'nın bugün komünist tehditle yüzleşmesi gerekiyorsa, sınırlarının Berlin'de veya Elbe üzerinde olduğu kadar Makedonya ve Anadolu'da da olduğunu unutmamalıyız.
Sayfa 60Kitabı okudu
AKPM ve İstanbul'un arkeoloji mirası
Nüfusu 1935'te sadece 750 bin olan İstanbul'un 1975'te 4 milyon sınırını aştığını ve her yıl 200 bin yeni göçmen aldığını belirtti: "kente yeni gelenlerin yerleşimi düzensiz biçimde ve herkesin isteği dışında gerçekleşiyor. Kırsal göç, sanayileşme ve ticari işyerlerinin bir yerde toplanması kentin tarihi merkezini, anıtları ve bunların çevresini yavaş yavaş tahrip ediyor...
Sayfa 128Kitabı okudu
Alea iacta est!
Almanya Cumhurbaşkanı Genscher vize uygulamasıyla ilgili olarak dobra dobra, "Vize uygulamasının, Türkiye'deki yaşam şartları Avrupa Topluluğu ve Avrupa Konseyi düzeyine ulaşıncaya ve insanların ülkelerini geçim şartları nedeniyle terk etmeleri için sebebi kalmayınca kadar uzun süre devam edeceğine inanıyorum" dedi.
Sayfa 97Kitabı okudu
Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'ne İlk Adım
Demokrasiler bir günde Nazi ülkesi olmaz. Kötülük sinsice ilerler ve etkin bir azınlık komutayı ele geçirir. Özgürlükler teker teker, sektör sektör kaldırılır. Kamuoyu, evrensel bilinç, ulusal bilinç boğulur.Ardından, her taş yerine yerleştirdikten sonra Führer tahta çıkarılır vebu gelişme insan yakılan fırınlara kadar devam eder...
Sayfa 44Kitabı okudu
Qu'est-ce que l'Europe?
Avrupa Konseyi üyeleri, Thomas d'Aquin'e ait olan "her tanımlama inkardır" (omnis determinatio est negatio) cümlesinden hareketle Avrupa'nın "ne olduğunu" anlamak için önce "ne olmadığına karar verilmesi" konusunda uzlaştılar. Türkiye AB'ye üye olmasa da Avrupa'dadır ve öyle kalacak. "Avrupa" kavramını günümüzde kültürel sınırlarla tanımlamak mümkün değil. Böyle bir durumda büyük ölçüde Avrupa kökenli ABD, Avustralya, Yeni Zelanda ve Latin ülkeleri ve bilahare Rusya'yı nereye koyacaksınız? Kültür kavramına bir de din olgusunu eklerseniz, Avrupa'da yaşayan 30 milyondan fazla Müslüman AB vatandaşını nasıl konumlandıracaksınız? Avrupa'nın bir "kıta" değil "siyasal oluşum" olduğu gerçeğini herkesin anlaması ve kabullenmesi gerekiyor.
Sayfa 35Kitabı okudu