Yazabilirsem…Çünkü her ölen dostumla, arkadaşımla birlikte ben de bir oranda ölüyorum.
Aziz Nesin yaşarken dostları üzerine notlar alır, onlarla olan anılarını ya da başkalarından duyduklarını sıcağı sıcağına yazar ve bu notları “Birlikte Yaşadıklarım” adını verdiği bir dosyada daha sonra derleyip toparlayıp kitaplaştırmak üzere biriktirirdi. Zamanla ‘birlikte yaşadıkları’ ölünce, Aziz Nesin ikinci. İr dosya daha açtı: “Birlikte Öldüklerim”.
Ali Nesin kitabın derlenme sürecinden böyle bahsediyor işte. Sevgili Aziz Nesin, sevdiği ve sevmediği insanları hakkında tüm duygularını, düşüncelerini tüm yalınlığı ile kaleme alıyor.
Özellikle sevdiği arkadaşlarını toprağa verdikten sonraki hislerini okumak ne zor geldi bana.
Adnan Veli Kanık gibi bir dostunun ölümünde sıranın kendisine geldiğini anlıyor, kimisinde yaşadığı için pişmanlık duyuyor.
Behçet Kemal gibi bir dostunun ölümünüyse ihtar sayabiliyor, zamanını boşa geçirmemesi gerektiğini hatırlatıyor adeta.
Sevmediği insanlarda ise en ufak bir acıma dahi duymuyor, oh olsun demiyor ama üzülmediğini de söyleyebiliyor.