İnsanlar yağmur yağarken neden koşuyor hiç anlamıyorum, geçen gün televizyonda dediler; koşunca insan daha çok ıslanırmış. Kimse o gün televizyon seyretmedi mi acaba?
Televizyonda öpüşmeli bir film var diye, abim kapattı televizyonu. Işıkları da kapattı, herkes zıbarsın yeter diye emretti. Annem aşure yapacağım yardım et bana dedi, ama ben istemedim. Mutfağa ne zaman girsem, gözünün ucuyla bana bakıyor, ben de her şeyi kırıyorum, sonra da yanından kovuyor. Bir daha annemle yemek yapmak için mutfağa girmeyeceğime yemin ettim. Kendi yemeğimi kendim pişireceğim bir gün, muhtaç olmayacağım ona. Evde gidecek yer kalmadı, ablam da her zamanki gibi fotoromanını alıp çekildi bir kenara. Dımdızlak kaldım ortada, babamın elini tutmaya, yüzüne bakmaya gittim yanına. Yine kaşları çatık uyuyordu. Tam öpecekken, gürültüyle horlayınca kaçtım yanından. Abim olacak adi herif, yattığı yerden perdenin altına girmiş, karşı apartmandaki evli çifti dikizliyordu. Bize öpüşme sahnesi var diye televizyon seyrettirmiyor, kendisi de canlı canlı elalemi seyrediyor.