"Ayda!" diye seslendi Alp içeriden.
"Efendim?" dedim.
"Ne yapıyorsun orada?"
"Huzur duyuyorum. Gelsene."
"Ah! Aramızda şair var!" dedi terasa çıkarak.
Ertesi gün Gezi Direnişi başladı.
Alp en ön saflardaydı.
Ve ortalık karıştı!
Aşkın ihtimalinin bile ihtilal yaratacagı açıktı.
Uzun süre sonra kendimi ilk kez huzurlu hissediyordum. Sanki evden kaçmiştım, başıma gelmeyen kalmamiştı da biri beni bulup geri getirmişti. O denli güvende.
Niye birbirime insan gibi davranamıyorduk? Neden birbirimzle savaşmak yerine gerçekten sevişmeyi denemiyorduk? Hayvani iç güdüleri tatmin etmekten söz etmiyorum. Gerçekten sevmeyi denemekten kastım.
Herkesin arkadaşı kendine kıymetlidir. Herkes arkadaşının sevilecek yanını bilir.
Dışarıdan bakan birinin ne kadar işe yaramaz, faydasız ya da zararlı göründügü, önemli degildir.