Finlandiyalı yazar Mika Waltari'nin kimi dillere Kara Melek diye de çevrilen tarihi romanı Bizanslı Aşıklar, 12 aralık 1452'de başlıyor, daha biz İstanbul'a girmeden... Kuşatılan İstanbul'dan fethedilen İstanbul'a büyük bir aşkı anlatıyor. Waltari'nin günlük tekniğiyle yazdığı romanı, İstanbul'un fethine Bizans penceresinden hüzünlü bir bakış aslında... Dönemin "içerden" görünüşü... Romanın, başkahramanı Ioannes Angelos dışında tüm karakterleri gerçek.
Önsöz metninde, "Bu romanda, İstanbul'u bulacaksınız ama sizin bildiğiniz İstanbul'u değil. Siz gelmeden önceki İstanbul'u." diyor Engin Ardıç, "Bu romanda umutsuz, çok buruk bir kara sevdanın öyküsünü bulacaksınız. Büyük Duka Lukas Notaras'un kızı Anna'yı seven İoannes Angelos'un dramını..." diye de devam ediyor. "Bakın bakalım, sonu önceden belli bir umutsuz serüven nasıl yaşanır, kuşatılan bir şehir içeriden nasıl görünürmüş; sur dibi hendekleri nasıl çürümüş ceset kokarmış haftalar boyunca, okların demir uçları bedenlere nasıl saplanır, kan nasıl toza bulanır, duvar diplerini ot bürümüş evler, sokaklar boyunca ellerde meşaleler, sağa sola nasıl koşturulurmuş, Türkler girdi, şehir düştü!"