Bize Göre (Açıklamalı Orijinal Metin)

Ahmet Haşim

By Number of Pages Bize Göre (Açıklamalı Orijinal Metin) Quotes

You can find By Number Of Pages Bize Göre (Açıklamalı Orijinal Metin) quotes, by number of pages Bize Göre (Açıklamalı Orijinal Metin) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bir klasik, söyleyecekleri asla tükenmeyen bir kitaptır.
"Bir klasiği her yeniden okuma, ilk okuma gibi bir keşif okumasıdır."
Reklam
Sunuş Bölümünden
Italo Calvino, meşhur "Klasikleri Niçin Okumalı?" başlıklı yazısında, "Bir klasiği her yeniden okuma, ilk okuma gibi bir keşif okumasıdır," der. Gerçekten de neden yeniden yeniden okuruz klasikleri? Ya da bir başka deyişle, nasıl olur da bu kitapları her yeniden okuyuşumuz bir ilk okuma gibi etkilemeyi sürdürür bizi? Calvino bu soruya, "Bir klasik, söyleyecekleri asla tükenmeyen bir kitaptır," yanıtını verir.
... Zira bilirim ki İngiliz milleti, Hint mülkünden ziyade Shakespeare'le mağrurdur; bilirim ki İran, zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde mevcut olmaktan ziyade, Hafiz-ı Şirazi'nin nazımında, Behzat'ın resimlerinde ve seccadelerinin renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya ne Alfonso'nun ne de Primo de Rivera'nındır. Fakat kızıl karanfilli Carmen'in vatanı, ancak El Greco ve Cervantes'indir.
Sayfa 21 - can mirasKitabı okudu
Dünya matbuatına göz atılınca hükmedilir ki zamanımızda mide ve bağırsak, dimağdan çok daha şerefli bir uzuv payesini bulmuştur. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, birçoklarının şimdi dimağlarını kemik mahfazasından çıkarıp karınlarında taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor. Dimağ haysiyetinden bu kadar kaybettikten sonra, hayati faaliyette insanın filden, karıncadan, leylek veya zürafadan hiçbir farkı kalmıyor.
Dünya matbuatına göz atılınca hükmedilir ki zamanımızda mide ve bağırsak, dimağdan çok daha şerefli bir uzuv payesini bulmuştur. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, birçoklarının şimdi dimağlarını kemik mahfazasından çıkarıp karınlarında taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor.
Sayfa 22 - can mirasKitabı okudu
Reklam
Atatürk'ü tarif ediyor
Gördüğüm fotoğraflara nazaran biraz şişman, biraz yorgun, biraz hututu kalınlaşmış bir vücutla karşılaşacağımı zannederken, kapıdan bir ziya dalgası halinde giren, mütekâsif bir kuvvet ve hayat tecellisiyle birden gözlerim kamaştı: Hadekaları en garip ve esrarengiz madenlerden masnu bir çift gözün, mavi, sarı, yeşil ışıklarla aydınlandığı asabi bir çehre... Yüzde, alında, ellerde bir sıhhat ve bahar rengi... Muntazam taranmış, noksansız, sarı, genç saçlar... Bütün zemberekleri çelikten, ince, yumuşak, top- lu, gerilmiş, terütaze bir uzviyet.
... fotoğraf aletinin keşfiyle "portre" ressamının nihayet bulmuş nazarıyla bakanlara hak vermek bence müşküldür. Şekil ve madde, ziyanın inikaslarına göre anbean tahavvül eder. Bu itibarla hiçbir çehrenin, evsafı muayyen bir tek tecellisi yoktur. Fırça sanatkârı, tersim edeceği çehre üzerinde, uzun müddet hayatın hazer ve meddini tarassut etmek ve onu birçok tahavvüllerinde zapt eylemek suretiyle, nihayet hakiki hüviyetin gizli hatlarını sezmeye ve görmeye muvaffak olur. Fotoğraf, bu dimaği tahlil ve terkip kudretine malik değildir. Onun için, hassas cam üzerinde tersim eden şekle bir vesika kıymeti izafe edilemez.
Sayfa 23 - can mirasKitabı okudu
Alevden, coşkun bir nehir halinde, köhne tarihin bütün enkazını süpüren ve yeni bir âlemin tekevvününe yol açan fikirlerin kaynağı baş, bir yanardağ zirvesi gibi, taşıdığı ateşe lakayt, mavi sema altında, samit ve mütebessim duruyor!
Aksülameller,hiddetler,kinler ve gayzların durduğu bir fikir âlemi içinde, artık yeni hiçbir mahsulün vücut bulmadığında zerre kadar şüphemiz olmamalıdır!
Sayfa 25 - Can yayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.