Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi

Ahmet Haşim

Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi Gönderileri

Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi kitaplarını, Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi sözleri ve alıntılarını, Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi yazarlarını, Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
207 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Ahmet Haşim saf şiirin edebiyatımizdaki öncü isimlerinden. Kitap onun gezi,sohbet, fıkra türlerindeki üç kitabının birlikte basılmasıyla oluşturulmuş. Ön sözde üniversiteden hocama rastlamak da hoş bir tesadüf oldu. Fakat şiirlerindeki bol sembolik ifadeleri fıkra ve sohbetlerinde yok. Gayet akıcı ve anlaşılır bir dille bazen gezdiği yerlere dair kısa günceler tutmuş bazense günlük hayatın dertlerine dair fikirlerini aktarmış. Bayanların kürk giyme tırnak uzatma merakına dair se sözü var sebze-meyve satışlarına, çarşı pazara dair de. Okurken o devrin insanının düşünüş tarzını görüyor, yakın ülke tarihine dair canlı örneklerle alternatif bir tarih okuması da yapıyorsunuz. Benim en keyifle döne döne okuduğum yazı "Müslüman Saati" oldu.
Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt Seyahatnamesi
Bize Göre - Gurabahane-i Laklakan - Frankfurt SeyahatnamesiAhmet Haşim · Kurgan Edebiyat · 201161 okunma
MÜSLÜMAN SAATİ
Artık fecri yalnız kümeslerimizdeki dargın ve mağrur horozlara bıraktık.
Reklam
Bulutlar bize küsünce nehirler kurur, tarlalar ölür, bahçeler solar, toprak ürünlerini keser; insanların kesesi ve bunun sonucu olarak da devletlerin hazinesi boşalır; ticaret durur, sanat durur. Bu geniş ve yaygın dramın ortasında, insanın korkunç kaderini bir an tasavvur etmek bile muhayyileyi yakmaya kâfidir. Denilebilir ki, normalden biraz daha fazla sürecek bir kuraklık, milyonlarca insan neslinin, asırlardan beri zahmetle biriktirdiği zekâ sermayesini tüketmeye ve bizi bu derece şımartan bir medeniyeti iflas ettirmeye kâfidir. Kısaca, hayatın sonsuz çarklarını döndüren bulutlardır! Desene! Şu çarkları su ile dönen dünya, eski zamandaki gibi bir değirmenden hâlâ farklı değil!
Gazetecilik, ticaret mahiyetini aldıktan sonra, kendisine "müşteri" ismi verilmesi daha doğru olan okuyucunun hoşuna gitmek gayretiyle gazeteler, giderek sütunlarından "fikr"in bütün şekillerini süpürüp attılar. Hantallaşan güzel bir vücudu nasıl her tarafından yağ tabakaları kaplarsa, gazeteler de, bir taraftan yiyecek ve içecek ilanları, diğer taraftan metni kovan resimlerin istilası altında kaldı. Dünya basınına göz atılınca hükmedilir ki, zamanımızda mide ve bağırsak, beyinden çok daha şerefli birer organ payesini bulmuştur. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğalmasına bakılırsa, birçoklarının şimdi, beyinlerini kafataslarından çıkarıp karınlarında taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor.
İngiliz milleti, Hindistan'a sahip olmaktan çok Shakespeare'iyle mağrurdur; bilirim ki İran, zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde mevcut olmaktan ziyade, Hafızı Şirazî'nin şiirinde, Behzad'ın resimlerinde ve seccadelerin renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya ve Alphonse'un ne de Primo de Rivera'nındır, fakat kızıl karanfilli Carmen'in vatanı, ancak Greco ve Cervantes'indir.
Esnemek, mustarip bir ruh düğümü olan bütün gerilmiş durumların çözülüp açılmasıdır. Ruh tahlillerinde eşsiz olan bir feylesofun dediği gibi, dikkat, beklenti, uyanıklık durumunda, yay gibi gerilmiş duran adam esneyemez. Esnemek, harp ve müdafaa vaziyetini terk etmiş, tam bir emniyet içinde olduğunu hisseden vücudun mesut teslimiyetidir.
Reklam
134 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.